2. Hukuk Dairesi 2021/8569 E. , 2021/7998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince 11.05.2016 tarihli ilk hükümde, davacı kadın yararına 30.000 TL maddî tazminat, 30.000 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 17.10.2018 tarihli ilamı ile maddî ve manevî tazminat miktarları az bulunarak, hüküm bu yönlerden davacı kadın yararına bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacı kadın lehine 40.000 TL maddî tazminat ve 40.000 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. Yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu"nun 50. 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece ilk kararda davacı kadın yararına hükmedilen aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle de hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise davacı kadın lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Bozma sonrası hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun düşmediği gibi bozmanın amacına uygun olmayacak şekilde az bulunmuştur. Davacı kadın lehine daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Mahkemece ilk kararda ortak çocuk 2008 doğumlu Meva yararına hükmedilen aylık 400,00 TL iştirak nafakasının az olduğundan bahisle de hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise ortak çocuk Meva lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Bozma sonrası hükmedilen iştirak nafakasının miktarı tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun düşmediği gibi bozmanın amacına uygun olmayacak şekilde az bulunmuştur. Ortak çocuk Meva lehine daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5-Mahkemece verilen ilk hüküm, yukarıda 4. bette belirtildiği üzere ortak çocuk Meva yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğundan bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise karar tarihinden önce ergin olmalarına rağmen ortak çocuklar Mehmet Faruk ve Sema yararına da iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Dairemizin bozma kararı ile ortak çocuk Meva yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtilmesine rağmen, bozma kararının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakta olup bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2021 (Salı)