Esas No: 2017/1969
Karar No: 2020/910
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1969 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “%5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili 19.12.2013 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) kapsamında Muğla İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve bağlı birimlerin 01.01.2010-31.12.2010 dönemine ait temizlik işi ihalesini aldığını, işin ....27260480710 sicil numaralı işyerinde yerine getirildiğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 81. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ile 15.05.2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanun gereği Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borcu bulunmayan özel sektör işverenlerinin çalıştırdıkları sigortalılar için ödeyecekleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranının işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanmasına ilişkin teşvik uygulaması getirildiği, müvekkilinin Hazine teşvikinden yararlanmak için yasanın aradığı tüm şartlara sahip olmasına rağmen bu yasal imkânı fark etmeyerek 2010 yılına ait hazine teşvik payı oranındaki prim tutarı olan 15.242,83TL’yi davalı Kuruma yanlış ve haksız yere ödediğini, 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık sürenin geçmemesi nedeniyle yanlış veya yersiz alınan primlerin yasal faizi ile birlikte geri verilmesi gerektiğini, bu nedenle 18.04.2013 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu tahakkuk ve tahsilat servisine ihtar gönderildiğini, Kurumun 05.07.2013 tarihli yazısı ile talebin reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı Kuruma yanlış ve yersiz ödenen 2010 yılı Ocak-Aralık; 2011 yılı Ocak ve Şubat dönemleri için ödenen 15.242,83TL tutarındaki %5 prim alacağının, yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren kanuni faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı ... (SGK/Kurum) vekili cevap dilekçesinde; Kurumun 2009/139 sayılı Genelgesinde, beş puanlık prim indiriminden yararlanan ihale konusu işyerleri ile ilgili yapılacak işlemlerin düzenlendiğini, buna göre, ihale ile iş üstlenen işverenlerin beş puanlık prim indiriminden yararlanmaları hâlinde, ilgili idare tarafından yapılacak hakediş ödemeleri sırasında, Hazinece karşılanmış olan prim tutarlarının ilgililerin hakedişlerinden kesildiğini, davacının hakedişinden ihale makamından beş puanlık indirim kesintisi yapılmaması nedeniyle indirimden yararlanamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 19.11.2014 tarihli 2013/898 E., 2014/582 K. sayılı kararı ile; 5510 sayılı Kanun’da öngörülen koşulların oluşmadığı yönünde bir iddia bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin 5510 sayılı Kanun 81. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan indirimden yararlanması gerektiği ve fazla ödenen miktarın Kurumdan geri istenebileceği, 17/11/2014 tarihli rapor doğrultusunda 2010 yılı 1-12. aylar için fazla ödenen toplam 15.242,83TL"nin 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca primlerin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte geri iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 10.12.2015 tarihli ve 2015/3087 E., 2015/22160 K. sayılı kararı ile; "...Uyuşmazlık, ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun"un 81. Maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşvikinden yararlanamayan davacı işverenin, bu hakka sahip olup olmadığı ve Kuruma yapılan bu ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
5510 sayılı Kanun"un 81. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi bendinde düzenlenen prim teşviği, 5510 sayılı Kanun"a 5763 sayılı Kanun"un 24.maddesi ile eklenmiş olup 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Somut olayda 5510 sayılı Kanun"un 81. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendindeki düzenlemeye göre; aynı yasanın dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı Hazine tarafından karşılanacağından, gerek bu tutarın Hazinece karşılanmaması, gerek işverenin bu tutarı davalı Kuruma ödemiş olması, gerekse de ihale makamınca işveren şirketin hak edişlerinden, sigorta primi işveren hissesinin, %5 puanlık muafiyet indirimi yapılmadan tümüyle kesilmesi durumunda sebepsiz zenginleşen Hazine olacaktır. Bu durumda husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekir.
Hâl böyle olunca mahkemece, davanın pasif husumet (davalı sıfatı) yokluğu nedeni ile reddi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile işin esasına yönelik olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 06.06.2016 tarihli ve 2016/52 E., 2016/542 K. sayılı kararı ile; yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, bozma ilâmı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ve önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanunun 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna husumeti yöneltip yöneltemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yasal mevzuatın incelenmesinde yarar vardır.
13. 5510 sayılı Kanun’un “Prim oranları ve Devlet Katkısı” başlıklı 81. maddesi “Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir:… ı) (Ek: 15/5/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna, muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini ise Maliye Bakanlığına vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu bent hükümleri; vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ile okul-aile birliklerince çalıştırılanlar hariç olmak üzere 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır. (Mülga yedinci cümle: 21/5/2013-6486/5 md.) (Ek cümle: 31/7/2008-5797/2 md.) Bu fıkrada düzenlenen teşvik, kamu idareleri hariç bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah, oran ve esaslar üzerinden 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personel için de uygulanır. (Mülga son cümle: 21/5/2013-6486/5 md.)” şeklinde düzenlenmiştir.
14. Söz konusu yasal düzenlemenin anlaşılabilmesi için sosyal sigorta priminin açıklanması gerekmektedir.
15. Sosyal sigorta primi Kanun’un kendilerine karşı güvence sağladığı sosyal risklerden birinin gerçekleşmesi hâlinde yapılacak sigorta yardımları ile Kurum yönetim giderlerinin karşılığı olarak çalışanlar için kazancının belli bir yüzdesi üzerinden 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin 1. fıkrasının (b) bendine tâbi olanlar için ise belirlenecek alt veya üst sınır arasında değer üzerinden alınan miktardır ve işverenler 5510 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddelerine tâbi çalıştırdıkları sigortalıların primlerini her ay Kurumun belirleyeceği tarih sonuna kadar öderler.
16. Sosyal sigorta primlerinin ödenmesi 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi kapsamında, prim teşviki ise 81. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun işverenlerden primleri kolay ve zamanında tahsil edebilmesi için yasal düzenlemelerle getirilen prim teşviklerinden birisi de malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanmasıdır. Kanun koyucu teşvikle, prim oranlarını doğrudan düşürmemiş, prim borcunun düzenli ödenmesi ve kayıt dışı sigortalı çalıştırılmaması koşuluyla teşvikten yararlanma esasını kabul etmiştir. Ayrıca bu madde kapsamında istihdamın artırılması, kayıt dışılığın önlenmesi ve düzenli prim ödemesi de teşvik edilmiştir
17. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ayrıca teşviklerden yararlanabilmek için Kurumca denetlenecek işverene, işyerine ve sigortalıya ait ayrı ayrı şartlar mevcuttur. Bu şartları denetleyecek olan ve denetleme sonucuna göre işverenlerin beş puanlık indirimden yararlanıp yararlanmayacağına karar verecek olan Kurum, 5510 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre primleri tahsil etmekle yükümlü Sosyal Güvenlik Kurumu’dur. Sosyal Güvenlik Kurumu inceleme sonucu işverenin teşvikten yararlanamayacağına karar verdiğinde %5 puanlık primi işverenden tahsil edecek aksi takdirde bu miktarı Hazineden yani genel bütçeden alacaktır.
18. Prim borcunun doğup doğmadığı hususu prim ödeme durumunda olan işveren ile SGK arasındaki ihtilaftır. Maliye Bakanlığı’nın prim borcunun doğumu ve prim teşvikinden kimlerin yararlanacağı konusunda görevi yoktur. Aksi halde 5510 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilen görevler Maliye Bakanlığı’nca yerine getirilmesi gerekecektir. İşverenlerin prim borçlarına ilişkin ihtilaflar ve prim teşvikini düzenleyen 81. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi 5510 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olmakla birlikte, yine Kanun’un 101. maddesinde "…bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülmektedir." denilmektedir. Bu hüküm kapsamında %5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma davalarının İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği aşikârdır.
19. Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ihtilaf davacı şirketin almış olduğu ihale sonucu çalıştırdığı işçiler için %5 puanlık teşvik indiriminden yararlanması gerekli iken yararlandırılmaması nedeniyle bu miktarın davalı Kurumca iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup bu durumda, davacı şirketin %5 puanlık teşvik indirimden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesi ve bu kapsamda ödenen primlerin iadesine ilişkin davada davalı Kuruma husumet yöneltilmesi isabetli olduğu gibi, bu uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanun’dan kaynaklanması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun %5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma davasında taraf sıfatı olduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.04.2017 tarihli ve 2016/21-972E., 2017/653 K. sayılı kararı da aynı yöndedir.
20. Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında işveren %5 puanlık teşvik indiriminden yararlandığı takdirde işveren hissesine ait primler Hazinece karşılanacağından Sosyal Güvenlik Kurumu yanında Hazinenin de taraf sıfatı bulunduğu, bu nedenle direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü dile getirilmiş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
21. Hâl böyle olunca, mahkemenin yukarıda açıklanan hususlara değinen direnme kararı yerindedir.
22. Ne var ki, bozma nedenine göre işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
23. Öte yandan dava 19.12.2013 tarihinde açılmış olmasına rağmen direnme karar başlığında dava tarihinin 15.01.2016 olarak belirtilmesi hatalı ise de, bu hususun maddi hata olduğu sonucuna varılmakla mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
IV. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Direnme uygun olup davalı ... vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için, dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.11.2020 tarihinde yapılan ikinci görüşmede oy çokluğu ile ve kesin olarak karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.