23. Hukuk Dairesi 2014/791 E. , 2014/3146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2010/157-2013/497
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilleri Av. R. Ş.., Av. K. E.. ile asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. M.. U.."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı, vekili müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında düzenlenen 10.01.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, taşınmaz üzerine yapılacak 16 bağımsız bölümden 11 tanesi ile kot farkından çıkacak fazla dairelerin müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen arsa sahibince bir kısım bağımsız bölümlerin verilmediğini ileri sürerek, kot farkı nedeniyle kazanılan 1.4,5.6,9.10,16 no"lu dairelerin satış yetkisinin verilmesine, 31 ve 32 no"lu dairelerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanında reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, sözleşmenin düzenlemesi sırasında arsa sahibinin iradesinin hile ile yanıltıldığını, arsa üzerinde 16 bağımsız bölüm yapılacağı düşüncesiyle sözleşme düzenlenerek paylaşım yapıldığı halde, bu düzenlemeden farklı olarak arsa sahibinin tecrübesizliğinden yararlanılarak, binanın teknik şartlarının düzenlendiği kısımda, kot farkından çıkacak dairelerin tamamının yükleniciye ait olduğunun yazıldığını, bu şartın arsa sahibinin tecrübesizliği ve zor halinden faydalanılarak hile ile konduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddine, sözleşmenin paylaşıma ilişkin hükmünün hata, hile ve gabin nedeniyle yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; sözleşme uyarınca kot farkından kaynaklanan bağımsız bölümlerin yükleniciye ait olduğu, bu bağımsız bölümlerin satış yetkisinin inşaat ruhsatının alınması ile yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığı, yapı ruhsatının alınması nedeniyle sözü edilen bağımsız bölümlerin hak edildiği, 31 ve 32 no"lu dairelerin ise yapı kullanım izin belgesinin alınmasına özgüllendiği, dava sırasında da yapı kullanım izin belgesinin alınması nedeniyle yüklenicinin bu bağımsız bölümlere de hak kazandığı, karşı davanın işlemden kaldırılmasından sonra üç ay içinde usulüne uygun şekilde yenilenmediği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 31 ve 32 no"lu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, 1,4,5,6,9,10,16 no"lu bağımsız bölümlerin satış yetkisinin davacıya verilmesine, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı- karşı davada davacı arsa sahibi vekili temyiz etmiştir.
1- Yargılama sırasında, davalı-karşı davacı vekilinin davayı takip etmemesi nedeniyle karşı davanın 24.04.2013 tarihli oturumda işlemden kaldırılması üzerine, davalı-karşı davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imza ile mahkemeye sunduğu 10.06.2013 havale tarihli yenileme dilekçesi ile karşı davanın yenilenmesi istenmiştir. Mahkemece, 18.06.2013 tarihli ek kararla, yenileme dilekçesinin de dava dilekçesinin ihtiva etmesi gereken bilgileri içermesi ve yenileme dilekçesinin de bir nevi dava dilekçesi olduğu, yenileme dilekçesinin HMK "nın 119. maddesinde yazılı şartlara uyularak düzenlenmemesi nedeniyle yenileme isteminin reddine karar verilmiş ve karar tebliğ edilmemiştir. Yenileme dilekçesinin verilme usulü HMK"nın 150. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede, yenileme dilekçesi yönünden bir şekil şartı getirilmediği gibi yasanın diğer maddelerine de bir atıf yapılmamıştır. Diğer yandan, dosyadaki dava ve karşı dava dilekçesinin HMK"nın 119. maddesine uygun düzenlendiği ve mahkemece yargılama yapıldığı görülmektedir. Yenileme dilekçesi dava dilekçesi niteliğinde olmayıp, dava ve taraflarla ilgili gerekli bilgiler dava dilekçesinde bulunmaktadır. Bu durumda, mahkemece, isteğe ilişkin harcın tamamlanması için karşı davacı vekiline süre verilmesi, tamamlanması halinde karşı dava yönünden de işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulanma yeri olmayan HMK"nın 119. maddesi uyarınca yenileme dilekçesinin reddi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan aslı davada davalı-karşı davada davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-karşı davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-karşı davada davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.