5. Hukuk Dairesi 2020/7434 E. , 2021/1798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 30/06/2020 gün ve 2020/388 Esas - 2020/6500 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkin davada, mahkemece uyulan bozma kararı üzerine davanın kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davacı ... vekilinin tüm, davalı vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK"nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
... İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği,
Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile 30/06/2020 gün ve 2020/388 Esas - 2020/6500 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Bozma sonrası tespit edilen bozma öncesi tespit edilen bedelden düşük olduğundan, bozma sonrası tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, son karar tarihine kadar faiz işletildiği gibi, bu bedele 15/01/2016 tarihinden ilk karar tarihine kadar faize hükmedilmesi ile yetinilip bozma öncesi bloke edilen faiz bedeli ile bozma sonrası tespit edilen fark bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi,
2-... İnsan Hakları Mahkemesinin .../17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/... başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)3 numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine (Bozma sonrası tespit edilen 1.152.355,15 TL bedele 15/01/2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 31/05/2016 tarihine kadar faiz işletilmesine, ilk karar ile tespit edilen bedel farkı olan 221.618,43 TL kamulaştırma bedeli ile bozma öncesi davacı idarece bloke edilen 43.703,65 TL faiz bedelinin davalıya ödenmişse davalıdan alınarak davacı idareye iadesine, ödenmemişse davacı idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına,
b)Davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin 7 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, H.U.M.K’nun 442. maddesi gözönünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının davacı idareden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 18/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.