6. Hukuk Dairesi 2014/7537 E. , 2015/2322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/245-2014/87
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı kiracının kira paralarını bankaya ödediğini, davalının 2011 yılına ait Şubat, Mayıs, Eylül, Kasım aylarının kirası ile her yıl arttırması gereken kira farklarının bir kısmı olan 2011 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları ile 2012 yılının tüm aylarına ait kira farklarını ödemediğini, davalının hangi ayları ödeyip hangi ayları ödemediğinin banka dekontlarından anlaşıldığını bunun üzerine davalı hakkında icra takibinde bulunduklarını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, itirazın kısmen iptali ile takibin 218,04 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Taraflar arasında 07.04.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi ile aylık kira parasının 750,00 TL olduğu ,kiracının kontrat bitiminde kira bedelinin yıllık TEFE - TÜFE ortalaması oranında artışını kabul ve taahhüt edeceği kararlaştırılmıştır.Davacı vekili 08.03.2013 tarihinde davalı kiracı aleyhine icra takibi başlatarak 2011 yılına ait Şubat, Mayıs, Eylül, Kasım aylarına ait aylık 750,00 TL"den, 2011 yılı Mayıs ila 2012 yılı Ocak ayları arası aylık 100,00 TL"den kira farkı alacağı ile 2012 yılı ödenmeyen 2.700,00 TL kira farkının ve 2013 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait 100,00 TL kira farkı alacağının tahsilini talep etmiş davalı borçlu süresinde borca itiraz etmiştir. İtiraz üzerine açılan davada davalı, 2010 ve 2011 yıllarına ait ait kira parasının aylık 750,00 TL, 2012 yılına ait kira parasının aylık 850,00 TL, 2013 yılına ait kira parasının 950,00 TL olduğunu belirterek ödeme savunmasında bulunmuştur. Aylık yada yıllık kira miktarının ne kadar olduğunun ispatı davacı kiraya verene aittir. Her ne kadar davacı vekili icra takibinde 2011 dönemine ait kira parasını aylık 850 TL den talep etmişse de yargılama aşamasında kira sözleşmesindeki artış oranının uygulanması suretiyle bulunan aylık 788,62 TL kira parasını aylık kira bedeli olarak kabul etmiştir.Bu durumda 07.04.2010 dönemi kira parasının kira sözleşmesinde kararlaştırıldığı gibi aylık 750,00 TL olduğu, 07.04.2011 dönemi kira parasının kira sözleşmesindeki artış oranına göre aylık 788,62 TL olduğu, 07.04.2012 ila 2013 yılının Ocak ayına kadar olan kira parasının ise aylık 850,00 TL olduğu, 2013 yılı Ocak ayından sonraki kira parasının aylık 950,00 TL olduğu hususu tarafların kabulündedir. Mahkemece dosyaya ibraz edilen hesap hareketleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış 03.12.2013 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2012 yılı Nisan ayı ila 2013 yılı Ocak ayı arasına ait kira parasının bir önceki dönem kira parasına kira sözleşmesindeki artış hükmünün uygulanması sonucu bulunan 835,46 TL olduğu kabul edilmiş ve 2011 yılı Mart ayında 570,00 TL ödenen kira parası ise 750,00 TL ödenmiş gibi, hiç ödenmemiş ayların ise tamamı ödenmiş gibi hesaba tabi tutulmuştur. Davacı vekili anılan bilirkişi raporuna itiraz etmesine rağmen mahkemece yeni bilirkişi raporu alınmadan hüküm kurulmuştur. Bu nedenle mahkemece öncelikle ilgili bankadan kira ilişkisinin kurulduğu tarih ila takip tarihi arasını kapsayan banka hesap hareketleri getirtilerek davalı borçlu tarafından yapılan ödemeler belirlenip 2012 yılı Nisan ayı ila 2013 yılı Ocak ayı arasına ait kira parasının aylık 850,00 TL, 2013 yılı Ocak ve Şubat ayı kira parasının aylık 950,00 TL olduğu da gözetilerek yeni alınacak bilirkişi raporunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ,bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.