23. Hukuk Dairesi 2014/2136 E. , 2014/3144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 15/01/2013
NUMARASI : 2011/447-2013/36
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında 17.05.2010-17.06.2010 ve 08.10.2010-09.10.2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere bağlama sözleşmesi düzenlendiğini, davalının, çekek yeri bedellerini ödememesi üzerine 77.088,43 TL asıl alacak ile 1.231,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.320,17 TL"nin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davacının dayanaksız şekilde cezalı ücret istediğini, 17.05.2010 tarihli sözleşmeye göre bağlama hizmeti alınamadığını, davacıya ait marinanın 08.11.2010 tarihinde kullanılmaya başlandığını, 17.05.2010 tarihinde 7080 USD "nin avans olarak ödendiğini, bakiye 1700 Euronun ise 21.01.2010 günü ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; yat bağlama sözleşmesiyle, davalının, sahibi olduğu aracın, davacı şirkete ait çekek yerine bağlaması konusunda anlaşıldığı, sözleşmenin 7. maddesinde, teknenin park ve kışlama ücretlerinin tekneni uzunluğuna göre kaptan ya da tekne sahibinin gözetiminde marina tarafından ölçülerek tespit edileceğinin, 17. maddesinde, marinaya bağlanan fakat bağlama sözleşmesi yapılmayan ve sözleşmesi yenilenmeyen teknelerin tahakkuk eden bağlama ücretini peşin ödeyecekleri tarihe kadar geçen sürenin bağlama ücretini günlük ücret üzerinden ödeyeceklerinin, 20. maddesinde ise, bağlama ve park sözleşmeleri bitmiş olan teknelerin 15 gün içerisinde sözleşme yenilemelerinin zorunlu olduğunun belirtildiği, sözleşme süresinin bitmesine rağmen yeni sözleşme yapılmadığı, davacı tarafından belirlenen sözleşmesiz bağlama fiyatlarının makul olduğu, davalıca ödenen ödenen 7.080,00 USD"nin avans niteliğinde olmadığı, 17.05.2010 tarihli sözleşme uyarınca ödendiği, davacının defterlerine göre 77.088,43 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itiraznı iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 si orannıda 15.417,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, yat bağlama sözleşmesi uyarınca ödenmeyen çekek yeri bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 17.05.2010 ve 08.11.2010 günlü birer aylık süreler için düzenlenen yat bağlama sözleşmelerinin bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, ilk sözleşme uyarınca davacının, davalıya hizmet verip vermediği, yapılan kısmi ödemenin ilk sözleşme ile alınan hizmet karşılığında mı yoksa avans olarak mı ödendiği ve 08.11.2010 tarihli sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle davacı tarafından sözleşmenin 17 ve 20. maddeleri uyarınca tek yanlı belirlenen bağlama ücretinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Öncelikle, her iki yan, 08.11.2010 tarihli sözleşmenin sona ermesinden sonra sözleşme yapma isteklerini karşı tarafa iletmelerine rağmen diğer yanca sözleşme yapılmadığı iddia ettikleri halde mahkemece bu yön üzerinde durulmadan sözleşmenin davalıca yapılmadığı kabulü ile sonuca gidilmiştir. Esasen uyuşmazlığın büyük kısmı, sona eren sözleşmenin yenilenmemesi üzerine, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca davacı tarafından belirlenen ücretten kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, davalı yan, ilk sözleşme uyarınca hizmet alınmadığını ve deniz aracının ilk olarak 08.11.2010 tarihinde davacıya ait marinaya girdiğini savunmasına rağmen bu husus liman kayıtları da incelenmek suretiyle belirlenmemiştir. Ayrıca, görüşüne başvurulan bilirkişi mali konularda uzman olup, çekek yerleri ile ilgili ücretler konusunda uzmanlığı bulunduğu dosyadan anlaşılamamaktadır.
Bu durumda, mahkemece konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle, liman kayıtları da incelenmek suretiyle, davacının hangi tarihten itibaren davalıya ait deniz aracına hizmet verdiğinin, 17.05.2010 tarihinde davalıca yapılan ödemenin avans niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ayrıca taraflarca sunulan yazışmalar dikkate alınarak 08.11.2011 tarihli sözleşmenin sona ermesinden sonra, yeni sözleşme yapılmamasında davalının kusuru bulunup bulunmadığı, davacı yanca sözleşmenin yenilenmesi için davalıya bildirimde bulunulup bulunulmadığı ve özellikle, davalı yanın sözleşme yapma isteğinin, davacı yanca yerine getirilmediğine ilişkin iddiaların da araştırılarak, sözleşmenin davalı yanın kusuru ile yenilenmediğinin belirlenmesi halinde, sözleşme sonrası dönem için davacı tarafından sözleşmenin 17. maddesi uyarınca istenilen hizmet bedelinin deniz aracının özellikleri de dikkate alınarak yerinde olup olmadığının, konusunda uzman bilirkişi raporuyla saptanması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuyla davalı itirazları karşılanmadan ve usulüne uygun tasdiki bulunmayan davacı defterlerine itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğiden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.