19. Hukuk Dairesi 2013/17041 E. , 2014/795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan duruşmada borcu ödediklerini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre itirazın 1.535,94 TL üzerinden iptali ile takibin 1.164,21 TL. asıl alacak, 354,03 TL. işlemiş faiz ve 17,70 TL. gider vergisi üzerinden devamına, asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 13.05.2009 tarihli 2008/8627 Esas, 2009/4415 Karar sayılı ilamıyla davalı tarafından 2002 yılında 5.982,04 TL ödeme yapıldığının 04.01.2007 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği, aynı raporda davacının iddiasının 31.10.2005 tarihli 1.164,21 TL"lik son taksidin ödenmediği yolunda olduğu ancak davacının yapılan bu ödemeler karşısında, söz konusu iddiasını ispat etmesi gerektiğinin bildirildiği, mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin eksik incelemeye dayalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen 07.08.2011 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takip dosyasında toplam 1.535,94 TL"ye itirazlarının iptaline, 1.164,21 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalıların temyizi yönünden; 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için 1.690 TL’dir.
Temyize konu edilen miktarın 1.535,94 TL olması nedeniyle 06.09.2012 tarihli karar davalılar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalıların temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Davacı bankanın temyizine gelince; Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı banka vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün davalılar bakımından kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalılardan alınmasına, 08.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.