12. Ceza Dairesi 2016/3113 E. , 2018/5369 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “15/05/2014” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiş olup;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/10/2016 tarih, 2016/10-57 Esas, 2016/374 Karar sayılı ilamında, adli arama kararı alınmasına gerek olmaksızın arama yapılabilecek hallerin açıklandığı, buna göre, bazı durumlarda hakim kararı ve yazılı arama emri bulunmasa dahi arama yapılabileceği, bu hallerin olayın özelliğinden veya kanun hükmünün verdiği arama yetkisinden kaynaklanabileceği gibi, arama emri almaya imkan bulunmaması nedenine de dayanabileceği, bu durumlarda kolluk görevlilerinin, bir arama kararı veya emri beklemeden arama yapmak, delilleri elde etmek ve failleri yakalamakla görevli oldukları, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin “Karar alınmadan yapılacak arama” başlıklı 8. maddesinde, arama kararı alınmasına gerek olmayan hallerin sayıldığı, bu hallerden birinin de anılan maddenin (f) bendinde, “... suçüstü hâlinde yapılan aramalarda, toplum için veya kişiler bakımından hayatî tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine, konut, işyeri ve yerleşim yeri ile eklentilerine girmek için” şeklinde açıklandığı, dolayısıyla, suçüstü halinin söz konusu olması durumunda, karar alınmadan arama yapılabileceğinin kabulü gerektiği;
Somut olay bu ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; kolluk kuvvetlerince devriye görevi ifası sırasında, durumundan şüphelenilerek durdurulan sanığa polis tanıtma kartlarının gösterildiği, sanığın tedirgin ve şüpheli hareketlerde bulunması üzerine Konya Valiliği altındaki büroya intikal ettirildiği, burada yapılan kaba üst yoklamasında, sanığın montunun üst cebinde, beyaz bez parçasına sarılı vaziyette 3 adet tarihi eser görünümünde madeni heykelcik bulunarak muhafaza altına alındığı, olayın Cumhuriyet savcısına bildirilmediği, Konya Müze Müdürlüğünce suça konu varlıkların 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığına dair 13/05/2014 tarihli raporun düzenlenmesinden sonra sanığın tekrar polis merkezine davet edildiği ve 15/05/2014 tarihinde kolluk kuvvetlerine ifade verdiği, dosya içerisinde mevcut “Adli Kolluk Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağı” nın 15/05/2014 tarihi itibariyle tanzim edilmiş olduğu, 5271 sayılı CMK"nın 2/e, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca, bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenen kolluğun, derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte iken, usulüne uygun adli arama emri veya kararı alınmadan delil elde etmek amacıyla, yakalama işleminin gerçekleştirildiği yerde değil de götürüldüğü polis merkezinde sanığın kaba üst aramasının yapıldığı, olayda suçüstü halinden söz edilemeyeceği gibi, yapılan arama işleminin, usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadığından, açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınmasının da mümkün olmadığı, sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartının, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte hukuka uygun olarak elde edilmiş delillerle ispat edilebilmesi olduğu, bu itibarla, hukuka uygun olmayan arama işlemi sonucunda ele geçen delillerin hükme esas alınamayacağı anlaşılmakla; mahkemece sanığın beraatine hükmedilmesinde netice itibariyle isabetsizlik görülmeyerek, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanığın savunmasının aksine, mahkumiyetine yeterli, kesin, inandırıcı ve somut herhangi bir delil elde edilemediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın savunması alınmadan karar verildiğine, dosya içerisindeki raporlar arasında çelişki bulunduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.