Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1005 Esas 2017/1877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1005
Karar No: 2017/1877
Karar Tarihi: 07.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1005 Esas 2017/1877 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/1005 E.  ,  2017/1877 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, haczin iptali ile yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, Kurum işlemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istirdat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, ilgili mahkeme hükmü (.... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/382 E. 2016/263 K.), Dairemizin 06.10.2016 tarih 2016/12806 E. 2016/12191 K. Sayılı ilamıyla onandıktan sonra, tarafların düzeltme talebi üzerine mahkemece vekalet ücreti yönünden hükmün 5 nolu bendinin “Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ....gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi” şeklinde tavzih edildiği, söz konusu tavzih hükmünün davalı vekilince temyiz incelenmesine getirildiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hükmün Tashihi” başlığını taşıyan 304. maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine düzeltilebileceği belirtilmiş, “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde, hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği açıklanmıştır. Tavzih yoluyla hüküm fıkrası değiştirilemez ve hükmün infazından sonra tavzih yapılamaz.
    Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri doğrultusunda eldeki davada, her ne kadar mahkemece, maddi hataya düşüldüğü gerekçesiyle hükümde değişiklik yapılmış ise de, anılan yanlışlığın maddi hata niteliğinde olmadığı, davalının hakkının
    daraltıldığı, bu nedenle de düzeltmenin tashihe ve tavzihe konu edilemeyeceği belirgin olup, mahkemece tavzih yolu ile düzeltme yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 07.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.