18. Ceza Dairesi 2015/31482 E. , 2017/6031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yargılama aşamasında toplanan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın aşamalardaki beyanlarında temmuz ayında katılan ile telefonda görüştüğünü, bu konuşma sırasında söylediği sözler nedeniyle hakkında ceza verildiğini, temmuz ayında yapmış olduğu bu görüşmeden üç gün sonra katılanı kahvehane önünde gördüğünü ancak kendisine hakaret ve tehdit içeren ifadeler kullanmadığını, ekim ayı içerisinde katılana yönelik herhangi bir eylemi olmadığını belirttiği, Acıpayam Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/429 esas sayılı dosyasında sanığın 02.07.2013 tarihinde katılanı arayarak hakaret ve tehdit ettiğinden bahisle hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmasına karşın, katılanın soruşturma aşamasındaki beyanında, ekim ayı içerisinde pastahanenin önünde bulunduğu sırada sanığın kendisine hakaret ettiğini belirttiği, tanığın 01.12.2013 tarihli soruşturma aşamasındaki ifadesinde, yaklaşık dört ay önce iş yerinden dönerken dayısı olan katılanı kahvehane önünde gördüğünü, yanına oturduğunu, bu sırada sanığın aracıyla yanlarında durarak katılana hakaret içerikli ifadeler söylediğini belirtmesiyle tanığın suç tarihine ilişkin olarak ağustos ayını işaret ettiği, katılanın ise sanığın eylemini ekim ayı içerisinde gerçekleştirdiğini dile getirmesi karşısında, Acıpayam Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/429 esas sayılı dava dosyasının getirtilip incelenmesi, tarafların ve tanığın beyanları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılarak suç tarihinin ve eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, ayrıca suç tarihinin Acıpayam Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/429 esas sayılı davaya esas iddianame tarihinden önce olması halinde eylemin zincirleme suç hükümleri kapsamında kalabileceği hususu da göz önünde bulundurularak, tüm kanıtların bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- Sanığın aracıyla katılanın önünde durarak, katılana hakaret ettiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında TCK’nın 125/4. madde ve fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
4- Tehdit suçu yönünden, daha önce hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesinin zorunlu olduğunun düşünülmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.