8. Hukuk Dairesi 2016/20574 E. , 2019/1325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespit
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.02.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davalılar ... ve müşterekleri vekili Av...geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/46 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında davaya konu olan, vekil edeni ile davalıların paydaş oldukları 27 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki besihane, kesimhane ve tek katlı yapıların vekil edeni tarafından yaptırıldığını belirterek, dava konusu yapıların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmaz üzerindeki yapıların, tarafların müştereken malik oldukları başka taşınmazların satışından elde edilen parayla yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar, ..., Nagibe Bozkurt, ..., ... Kapukuran vekili, dava konusu taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu yapıların davacı tarafından meydana getirildiğinin ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 27 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki fen bilirkişisi Kamil Coşkun"un raporuna ekli krokide gösterilen binaların davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmiş, hüküm duruşma talepli olarak davalılar ..., Nagibe Bozkurt, ..., ... Kapukuran vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 mad.). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 mad.). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 maddeler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 Sayılı HMK 106/2 mad.) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 mad.)
Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
Somut olayda, davacı, dava konusu 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlara ilişkin tespit talebinde bulunmuş ve dava konusu taşınmaza ilişkin olarak ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/46 Esasında ortaklığın giderilmesi davasının devam ettiğini belirtmiştir. Bahsi geçen dosyanın incelenmesinden, davanın, işbu dosyanın karar tarihi olan 10/11/2015 tarihinde önce, 20/09/2012 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Başka bir ortaklığın giderilmesi davası açıldığı lieri sürülmemiştir. O halde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davacının güncel hukuki yararı ortadan kalktığına göre Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi yanlış olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., Nagibe Bozkurt, ..., ... Kapukuran vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.