16. Ceza Dairesi 2015/1214 E. , 2016/1178 K.
"İçtihat Metni" TALEP:
Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ve fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 220/2, 227/2, 227/6 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 4 yıl 6 ay hapis ve 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 10.06.2008 tarihli ve 2006/121 esas, 2008/49 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın üzerine atılı insan ticareti suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 80/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırı nazara alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150/3. maddesi uyarınca sanığa barodan zorunlu müdafii tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 28.11.2014 gün ve 94660652-105-75-10890-2014-21436/71807 sayılı yazılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2014 tarih ve 2015/392430 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ve fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçlarından sanık ..."ın, üzerine atılı insan ticareti suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 80/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırı nazara alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150/3. maddesi uyarınca sanığa barodan zorunlu müdafii tayin edilmediği davada ... Ağır Ceza Mahkemesinin 10.06.2008 tarihli ve 2006/121 esas, 2008/49 sayılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220/2, 227/2, 227/6 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 4 yıl 6 ay hapis ve 6.000 Türk Lirası adli para cezası ile mahkumiyetine dair verilen karar temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Sanığın üzerine atılı insan ticareti suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 80/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırı nazara alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150/3. maddesi uyarınca sanığa barodan zorunlu müdafii tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesine ilişkindir.
III) Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 150/3. maddesi gereğince, alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada anılan kanunun 150/2. maddesi uyarınca müdafii bulunmayan şüpheli veya sanığa istemi aranmaksızın bir müdafii görevlendirilir.
CMK"nın 188/1. maddesinde “Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve Cumhuriyet savcısı ve zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafiin hazır bulundurulması şarttır.” hükmüne yer verilmiş,
CMK"nın 289/1-a (1412 sayılı CMUK"nın 308/5) maddesi uyarınca mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
CMK"nın 290. (1412 sayılı CMUK"nın 309) maddesinde, sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermeyeceği belirtilmiş ise de, anılan kanunun 188. maddesine göre, duruşmada, hükme katılacak hakimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafiin hazır bulundurulmasının şart olduğu, CMK"nın 289. maddesine göre de mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olmasının kesin hukuka aykırılık nedenlerinden olması karşısında,
İncelenen dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı insan ticareti suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 80/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırı nazara alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150/3. maddesi uyarınca sanığa barodan zorunlu müdafii tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, usulüne uygun teşekkül etmemiş mahkemece, yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde,
İsabet görülmediğinden insan ticareti suçundan kurulan kararın kanun yararına bozulması gerekmiştir.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2014 tarih, 2006/121 esas ve 2008/49 sayılı kararındaki insan ticareti suçundan kurulan hükmün CMK’nın 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.