Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı A. G. arasında yapılan genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, toplam 33.617,60 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesi gereğince kullanılan kredinin asıl borçlu tarafından ödendiğini belirterek davanın reddine, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında iki adet kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının kefil olarak yer aldığı önceki tarihli kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin ödendiği, davaya ve icra takibine konu kredi sözleşmesinde davalının kefil olarak imzasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Dosyaya iki ayrı kredi sözleşmesi sunulmuş ve bunlardan biri çerçevesinde kullandırılan kredinin ödendiği yolunda bilirkişi tarafından görüş bildirilmiştir. Uyuşmazlık, takip ve dava konusu kredinin hangi kredi sözleşmesinden dolayı kullandırıldığı ve bundan dolayı davalı kefilin kefalet sorumluluğunun bulunup bulunmadığı yönünde toplanmaktadır. Bu durumda mahkemece, takibe dayanak yapılan banka kredi sözleşmesi ile iddia ve savunma çerçevesinde konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı banka vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.