Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13752
Karar No: 2021/2349
Karar Tarihi: 09.03.2021

2863 sayılı Kanuna aykırılık - mühür bozma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13752 Esas 2021/2349 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından mahkum edilmiştir. Mühür bozma suçundan sanık beraat etmiştir çünkü suçtan doğrudan zarar görmeyenlerin davaya katılma hakkı bulunmamaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu sebeple temyiz talebi reddedilmiştir. Sanıkın, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu ise sabit olmayıp beraat etmiştir. Sanık, III. Derece doğal sit alanı içerisindeki taşınmazda bina inşa ettiği için suçlanmıştır. Ancak, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında geçen kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 53/1. maddeleri; TCK'nin 203, 62/1, 52/2-4. maddeleri; CMK’nın223/2-e maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/13752 E.  ,  2021/2349 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, mühür bozma
    Hüküm : 1- Sanık ... hakkında;
    a- 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
    b- TCK’nın 203, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Sanık ... hakkında; her iki suç açısından CMK’nın223/2-e maddesi gereğince beraat


    2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından, sanık ...’nin beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Katılan vekilinin, mühür bozma suçundan sanık ...’nin beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan "suçtan zarar görme" kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında;
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, mühür bozma suçu nedeniyle açılan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmaması karşısında; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-Katılan vekilinin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...’nin beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Sanık ... ve sanık ...’ın beyanları, mahallinde icra edilen keşifte dinlenen yeminli mahalli bilirkişinin beyanları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, dava konusu yapının sanık tarafından yapıldığına ve sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, kesin delil mevcut olmadığı anlaşılmakla;
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kararın yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    3-Sanık ...’ın, hakkında tesis edilen mühür bozma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar, 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL"ye kadar (2000 TL. Dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL. Dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, sanık hakkında mühür bozma suçundan 03.02.2015 tarihinde verilen 3000 TL adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç vasfına ilişkin herhangi bir temyiz istemi de bulunmadığından sanık müdafinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    4-Sanık ...’ın, hakkında tesis edilen 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Sanığın, III. Derece doğal sit alanı içerisindeki 105 ada 17 parsel nolu taşınmazda, beton temel üzerine, ahşap ve betonarme elemanlardan, 2 katlı, kalıcı nitelikte bina inşa etmek suretiyle, sit alanının doğal yapısına zarar verdiği sabit olan dosya kapsamında;
    T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmayarak, tebliğnamedeki düzeltilerek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, savunma hakkının kısıtlandığına, hakkında CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanması gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 09/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi