3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4306 Karar No: 2020/6244 Karar Tarihi: 09.06.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/4306 Esas 2020/6244 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararına göre, sanık dedesine sopa ile basit yaralama eylemi gerçekleştirmiş ve suçlu bulunmuştur. Ancak, mahkemece yapılan hükümde TCK'nin 86/3-a maddesi yerine sadece 86/3-e maddesi belirtilmiş ve cezada asgari haddinden uzaklaşıldığı için düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir. Aynı zamanda, sanık dayısını silahtan sayılan sopa ile yaralaması suçunu da işlemiştir. Mahkeme, sanığın suçun işleniş şekli, suç konusunun önemi, sanığın ve sosyal ve ekonomik durumu ve sanığın suçlu kişiliğinin dikkate alınmasıyla alt sınırdan uzaklaşılmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, CMK'nin 243. maddesinde katılma hükümsüz kalırken mirasçıların haklarını takip etme hakkı tanınmıştır. TCK'nin 86/3-a-e maddeleri ise kasten yaralama suçunu düzenlemektedir.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nin 243. maddesinde ""Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler."" şeklinde kanuni düzenlemenin bulunduğu, müşteki ..."ın katılan sıfatını almadan 02.05.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından mirasçılarının kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakları bulunmadığından tebliğnamenin (1) numaralı, Sanık hakkında, dedesine karşı sopa ile basit yaralama eylemini gerçekleştiridiği iddiası ile TCK"nin 86/3-a-e maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, mahkemece de sanığın eylemini dedesine karşı sopa ile basit yaralama olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, hükümde sadece TCK"nin 86/3-e maddesinin belirtilerek TCK"nin 86/3-a maddesinin gösterilmemesi, cezada asgari hadden uzaklaşıldığından mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilerek tebliğnamenin (2) numaralı, Sanığın dayısını silahtan sayılan sopa ile yaralaması şeklinde gerçekleştiği olayda, mahkemece "suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, sanığın ve sosyal ve ekonomik durumu ve sanığın suçlu kişiliği dikkate alındığı" gerekçesi ile sanık hakkında kurulan hükümde alt sınırdan uzaklaşılmasında, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından tebliğnamenin (3) numaralı, Sanık hakkında kurulan hükümlerde, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptaline ilişkin hususun gözetildiği anlaşılmakla, tebliğnamenin (4) numaralı bozma görüşlerine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.