16. Hukuk Dairesi 2017/3772 E. , 2017/8485 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vd. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu .... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyiz konusu 2022 ada 4 parsel sayılı 390.06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki üç katlı binanın 20 yıldan beri Pertev oğlu ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, dava tarihinden önce 01.10.2013 tarihinde, 6292 sayılı Yasa kapsamında şerh sahibi ...’e satışı yapılarak tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, lehlerine kullanıcı şerhi verilen 2022 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği ve çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak 07.07.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, bilirkişi tarafından hazırlanan krokide (A) harfi ile gösterilen 24,75 metrekarelik bölümün 4 numaralı parselden 5 nolu parsele eklenmesi suretiyle davacılar parselinin 297,66 metrekare olarak, çekişmeli 2022 ada 4 nolu parselinin ise 365,31 metrekare olarak tapuya tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına karar verilmiş; davalı ... tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 13.04.2017 tarih, 2016/16636 Esas, 2017/2442 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup bu kez davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dairemizin 13.04.2017 tarih, 2016/16636 Esas, 2017/2442 Karar sayılı ilamı ile hükmün; “davanın kullanım kadastrosu kesinleşen taşınmazın bir bölümü yönünden tapu kaydında yer alan kullanıcı şerhinin iptali ve davacılar adına şerh verilmesi istemine yönelik bulunduğu, dava ile elde edilmek istenen amacın, taşınmazın Hazine tarafından satışında hak sahibi olanlara tanınacak ayrıcalıklardan yararlanmak için kullanıcı olarak hak sahibi olunduğunun tapuya şerh verilmesi olduğu, ancak bu nitelikteki davaların görülebilmesi için, taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı olmasının gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazın, dava tarihinden önce 01.01.2013 tarihinde 6292 sayılı Yasa uyarınca şerh sahibi davalı ...’e satılıp tapuda onun adına kayden intikal ettirildiği, taşınmazın mülkiyetinin 6292 sayılı Yasa gereği satışla kayden gerçek kişi davalıya geçmiş olup, davanın satış tarihinden sonra açıldığı, taşınmaz zaten satılıp, mülkiyeti Hazine uhdesinden çıktığına göre satın alan gerçek kişiye ait tapu kaydına zilyetlik şerhi verilmesi mümkün olmayıp, bu nedenle açılan davada da hukuki yarar bulunmadığı, hal böyle olunca davanın reddi gerektiği” belirtilerek bozulmasına karar verildiği, ancak davacı yanın yargılama sırasında davasını ıslah ettiğinden bahsederek kararın tashihini talep ettiği, dosya kapsamından da davacı yanın 15.12.2014 tarihli dilekçesi ile şerhe yönelik açtığı davayı tapu iptali ve tescil olarak ıslah ettiği anlaşılmakta olup beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle açılan davanın, yargılama sırasında tapu iptali ve tescil olarak ıslah edilmiş olduğu gözden kaçırılarak şerh davası olarak incelenmiş olmasında isabet bulunmamaktadır. Ancak tapu iptali ve tescil talebi yönüyle dosya incelendiğinde de, çekişmeli taşınmazda kullanıcı şerhi sahibi olarak görünen davalı ..., çekişmeli taşınmazı Hazine"den usulüne uygun şekilde satın almış olduğuna göre, adına oluşan tapu kaydının yolsuz olduğunun kabulüne olanak yoktur. Hal böyle olunca; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan çekişmeli taşınmazın bir bölümünün, Hazine"nin satışı ile Belediye"ye geçtiği anlaşılan ve davacı yan lehine beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi bulunan 2022 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi talebi de tapu kaydının iptali talebine yönelik olduğundan davanın reddine karar verilmesine yönelik bozma ilamı sonucu itibariyle doğru olduğundan gerekçesi açıklanan şekilde değiştirilmek suretiyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine,
05.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.