3. Ceza Dairesi 2017/6591 E. , 2017/12668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükümlerin açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık hakkında müştekiye karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanık hakkında Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2010 tarih ve 2009/588 Esas - 2010/25 Karar sayılı ilamıyla, kurulan hükümlerin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine duruşma açılıp, hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de; 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 84. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici madde 6. hükmü ile Sulh Ceza Mahkemelerinin kaldırılarak anılan maddenin yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihi itibariyle Sulh Ceza Mahkemelerinde görülmekte olan dava dosyalarının bir ay içinde yetkili Asliye Ceza Mahkemelerine devredileceğinin bildirilmesi karşısında, ihbara konu ve karar tarihinde görevli olmayan Alanya (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11.07.2014 tarih ve 2014/301 Esas - 2014/689 Karar sayılı ilamının hukuken yok hükmünde olduğu ve sanığın Uyap sisteminden temin edilen güncel adli sicil kaydına göre, denetim süresi içerisinde kasıtlı başka bir suçtan mahkum olmadığı ve bu itibarla hakkındaki hükmün açıklanmasının koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
b) Müştekinin, hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyecek kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişikliğe kadar müstakil fıkra olduğu da dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesi gereğince, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve eylemine uyan 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 87/3. maddeleri, kararın gerekçe bölümünde eyleme uygulanıp, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan kanunun belirlenmesi gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde değişiklikten sonraki yasa maddeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Sanık hakkında, Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2007 tarih ve 2006/809 Esas - 2007/112 sayılı karar ile 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/3, 62. maddeleri gereğince verilen 11 ay 7 gün hapis cezasının TCK"nin 51. maddesi gereğince ertelendiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine CMK"nin 231. maddesi yönünden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş ise de; Ceza Genel Kurulu"nun 09/02/2016 tarih ve 2014/71 Esas - 2016/42 sayılı kararı gereğince, sanığın 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
2) Sanık hakkında müştekiye karşı tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanık hakkında Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2010 tarih ve 2009/588 Esas - 2010/25 Karar sayılı ilamıyla, kurulan hükümlerin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün
kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine duruşma açılıp, hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de; 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 84. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici madde 6. hükmü ile Sulh Ceza Mahkemelerinin kaldırılarak anılan maddenin yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihi itibariyle Sulh Ceza Mahkemelerinde görülmekte olan dava dosyalarının bir ay içinde yetkili Asliye Ceza Mahkemelerine devredileceğinin bildirilmesi karşısında, ihbara konu ve karar tarihinde görevli olmayan Alanya (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11.07.2014 tarih ve 2014/301 Esas - 2014/689 Karar sayılı ilamının hukuken yok hükmünde olduğu ve sanığın Uyap sisteminden temin edilen güncel adli sicil kaydına göre, denetim süresi içerisinde kasıtlı başka bir suçtan mahkum olmadığı ve bu itibarla hakkındaki hükmün açıklanmasının koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
b) Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, müştekinin soyut iddiası dışında, sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yine kabule göre;
c) Sanık hakkında, Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2007 tarih ve 2006/809 Esas - 2007/112 sayılı karar ile 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri gereğince verilen 5 ay hapis cezasının TCK"nin 51. maddesi gereğince ertelendiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine CMK"nin 231. maddesi yönünden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş ise de; Ceza Genel Kurulu"nun 09/02/2016 tarih ve 2014/71 Esas - 2016/42 sayılı kararı gereğince, sanığın 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.10.2017 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
6545 sayılı Kanunun 84. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. maddenin 1. fıkrası aynen şöyledir."1- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Sulh Ceza Mahkemeleri kaldırılmıştır. "Aynı kanunun geçici 6. maddesinin 7. fıkrası ise şu şekildedir. "7- Sulh Ceza Hakimlikleri faaliyete geçinceye kadar, Sulh Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren her türlü kararı vermeye kaldırılan Sulh Ceza Mahkemeleri yetkilidir."
Bu fıkradan da anlaşılacağı gibi kanunun yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihi ile Sulh Ceza Mahkemeleri kaldırılmış ise de, Sulh Ceza Hakimlikleri faaliyete geçinceye kadar kaldırılan Sulh Ceza Mahkemelerinin karar vermeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
6545 sayılı Kanunun 84. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. maddesinin 2. fıkrası da şöyledir. "2- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 20 gün içinde Sulh Ceza Hakimlikleri kurulur." Bu madde 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğine göre bu tarihe 20 gün eklediğimizde 18/07/2014 tarihi Sulh Ceza Hakimliklerinin kurulduğu tarihtir. Sulh Ceza Hakimliğinin faaliyete geçeceği tarih bu tarihten daha sonraki bir tarih olması gerekmektedir.
Dosyamızda sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işlediği ihbarında bulunan, Alanya (kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi"dir. Bu mahkeme 28/06/2014 tarihinde kaldırılmış, 20 gün sonra yani 18/07/2014 tarihinde Sulh Ceza Hakimliği kurulmuş, ancak Sulh Ceza Hakimliği faaliyete henüz başlamadığından görevi halen devam etmektedir. Alanya (kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/07/2014 tarihinde verdiği karar yok hükmünde olmayıp, mahkemece sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükümlerin açıklanmasına karar vermesi usulüne uygun olduğundan bozma ilamına bu yönüyle katılmıyoruz.