16. Hukuk Dairesi 2015/18149 E. , 2017/8468 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında .... Beldesi çalışma alanında bulunan 353 ada 27 parsel sayılı 5.063,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın .... kullanımında olduğu" şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazın murisleri .... tarafından imar-ihya edilerek onun fiili kullanımında iken ölümü ile kendilerine kaldığını ileri sürerek Sulh Hukuk Mahkemesine dava açmışlardır. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, birleştirilen dosya davacısının davasının reddine, çekişme konusu 353 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfıyla beyanlar hanesine “Taşınmaz 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, taşınmaz 5/20 hisse ..., 3/20’şer hisse ..., ..., ..., ... ve ...’ın kullanımındadır.” şerhi verilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, taşınmazın murisleri ... tarafından 1957 yılında zeytincilik ruhsat tezkeresi alarak imar-ihya edip kullandığı ve kendilerine kaldığı iddiasıyla dava açmış, davalılar ... ve arkadaşları, taşınmazın murisleri ... tarafından dava dışı 3. şahıstan satın alındığı ve murisin ölümüyle mirasçılarının kullandığı savunmasında bulunmuşlardır. Mahkemece; nizalı taşınmaz dışındaki aynı mevkideki taşınmazın .... mirasçılarınca paylaşılıp temyize konu taşınmazın paylaşılmadığı, taşınmazın evveliyatının ...."a aitken ölümüyle mirasçılarına kaldığı, fiilen onlar tarafından kullanıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazın .... tarafından açıldığı ve ona ait olup, mirasçılarının kullandığını beyan etmesine rağmen, Kadastro Mahkemesinde dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları taşınmazın davacıların murisi ...."a ait olup, .... tarafından kullanıldığını beyan etmiş oldukları halde beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik incelemeyle karar verilmiştir. Fen bilirkişi.... 17.2.2015 tarihli raporunda davacıların dayandığı 12 numaralı zeytincilik parselinin nizalı taşınmazı kapsamadığını da rapor ettiğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmazın davacıların murisi Ramazan tarafından mı açılıp kullanıldığı, yoksa tarafların müşterek murisi Hüseyin’den mi kaldığı noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı dava konusu taşınmazın tespit tarihi itibariyle fiili kullanım durumu dikkate alınmak suretiyle kim veya kimler tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, tarafların müşterek murisi ....’den mi kaldığı, yoksa davacıların murisi.... tarafından mı açılarak kullanıldığı, üzerindeki ağaçların kim tarafından hangi tarihte dikildiği hususunda olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli, böylece dava konusu taşınmazın tespit günü itibariyle fiili kullanıcısının kim olduğu hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.