8. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4666 Karar No: 2016/670 Karar Tarihi: 19.01.2016
Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/4666 Esas 2016/670 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan açılan kamu davasında verilen kararı sanıkların temyizi üzerine 8. Ceza Dairesi onama-bozma kararı verdi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 5841 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK.nun 154/1. madde ve fıkrası kapsamında sanığın hukuki durumunun yerel mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle itiraz etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başvurusundan vazgeçmesi nedeniyle dosya iadesi talep edildi ancak dosya direkt mahkemeye geri gönderildi. CMK.nun 266. maddesi gereği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık lehine yapılan başvurudan sanığın rızası olmaksızın vazgeçememekteydi. Kararda geçen kanun maddeleri; 5237 sayılı TCK.nun 154/2-1.,5841 sayılı Kanunun 1. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun altıncı kitap birinci kısım kanun yolları-genel hükümler başlığı altında yer alan 266. madde ve CMK.nun 308. maddesidir.
8. Ceza Dairesi 2015/4666 E. , 2016/670 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük ve erteleme
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.12.2015 gün ve 8-2014/44403 sayılı yazısıyla itirazından vazgeçilmiş olması nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (İADESİNE), 19.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklar hakkında, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı TCK.nun 154/2-1. maddesinden açılan kamu davasında, Mahkemece yapılan yargılama sonucu cezalandırılmaya ilişkin kararın sanıklar tarafından temyizi üzerine, 8. Ceza Dairesinin onama-bozma kararı verdiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK.nun 308. maddesine dayanarak, “6360 sayılı Kanunun hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 1. maddesi ile getirilen düzenleme karşısında, 5841 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK.nun 154/1. madde ve fıkrası kapsamında sanığın hukuki durumunun yerel mahkemesince değerlendirilmesi” gerekçesiyle Dairenin onama-bozma kararı kaldırılarak mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.12.2015 tarihli yazısı ile itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle dosyanın görüşülmeden mahalline gönderilmek üzere iadesi talep edilmesi üzerine, Dairenin 19.01.2016 tarihli kararıyla da itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline iadesi yönündeki sayın çoğunluğun kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun altıncı kitap birinci kısım kanun yolları-genel hükümler başlığı altında yer alan 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinde “Ancak, Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık lehine yapılan başvurudan onun rızası olmaksızın vazgeçilemez.” hükmünü getirmiştir. Bu hüküm olağanüstü kanun yolu olan CMK.nun 308. maddesi için de geçerli olup, dosya kapsamından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık lehine yaptığı itirazdan sanıkların rızasını alarak vazgeçtiğine ilişkin bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. CMK.nun 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinin amir hükmü karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu eksiklik giderildikten sonra vazgeçme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Daireye iadesi yönünde karar verilmesi yerine, usul ve yasaya aykırı olarak itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın iadesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.19.01.2016