1. Hukuk Dairesi 2015/1088 E. , 2017/7017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl davada davacı, kayyım sıfatıyla ... tarafından ... ada ... parsel sayılı taşınmazı haksız olarak işgal ettiği gerekçesiyle 130.900 TL ecrimisil alacağı için ihtarname gönderildiğini, miktarın fahiş olduğunu ileri sürerek istenilen miktarın 119.078 TL"lik kısmı için borçlu olmadığına, 11,822 TL ödemesinin gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... Defterdarı(kayyım), çekişmeli taşınmazın davalı tarafından bina ve bahçesi olarak haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek 138.400 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davalı, arsa üzerinde bulunan ev ve eklentilerinin kendileri tarafından yapılmasına rağmen ecrimisil hesabına katıldığını belirterek ecrimisilin 11.822 TL"ye indirilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, birleştirilen dosya davalısının haklı bir nedene dayanmadan çekişmeli taşınmazı işgal ettiği gerekçesiyle asıl davada davacının 15.093 TL borçlu olduğunun 115.840 TL borçlu olmadığının tespitine, birleştirilen dosya yönünden kısmen ecrimisile karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce ”... Davacı tarafından açılan menfi tespit davasında tespiti istenilen ecrimisil miktarının davalı (k.davacı) tarafından açılan eda davası sırasında hesaplanması mümkün olduğundan ve yukarıdaki ilkelerde dikkate alındığında davacının ecrimisil miktarının tesbitini istemesinde hukuksal yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle ecrimisil davasında istenebilecek hususun menfi tespit davasına konu edilmesi mümkün olmadığından, mahkemece; asıl davanın (menfi tespit davasının) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Diğer bir husus, uzun süredir (yaklaşık 45 yıldır) işgalci konumunda bulunan davacı (k.davalı) nın geçen dönemlere ilişkin ecrimisil belirlenmesinde sürekli olarak TEFE (ÜFE) artışı değerlendirilerek ecrimisil miktarına hükmedilmiştir. Kural olarak ecrimisil, kötüniyetli şagilin ödemekle yükümlü bulunduğu bir tür tazminattır. İyiniyetli olmayan zilyed, geri vermekle sorumlu olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması (işgali) yönünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında oluşan tüm zararı tazmin etmek zorundadır (TMK.md.995). Bu tazminatın en azı kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde ise taraflardan öncelikle emsalleri istenilmeli yoksa, bilirkişiler tarafından res"en bulunacak emsal ya da emsaller ile karşılaştırma yapılmalı, rayiç tespit edilebildiği takdirde rayice uygun ve aynı zamanda önceki dönemin kira geliri üzerinden belirlenen ecrimisil miktarına ÜFE oranında artış yapılarak bulunacak miktardan az olmamak koşuluyla ecrimisile hükmedilmelidir.Bu durumda mahkemece, yeniden mahallinde keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre ecrimisil miktarına hükmedilmesi gerekirken itiraz edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir ...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davada davacının ecrimisil miktarının tespitini istemesinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, birleştirilen dosya davacısı (karşı davalı) tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Birleştirilen davada davacı(karşı davalı)’nın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.108.80.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı(karşı davalı)"dan alınmasına, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.