3. Hukuk Dairesi 2015/17917 E. , 2017/3118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketin tarlasında çalışan diğer davalı ..."un yabancı otları yaktığı sırada rüzgar nedeniyle kendisine ait zeytinliğe ateşin sıçradığını, zeytin ağaçlarının ve toprağın zarar gördüğünü, ağaçlara bakım, dikim, sulama ve benzeri masraflar yaptığını, kazanç kaybından mahrum kaldığını, delil tespiti dosyasında zarar miktarının belirlendiğini, ancak yeterli olmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 9.320,00 TL tazminatın haksız fiil tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23/02/2015 tarihli dilekçesiyle dava değerini 25.368,75 TL yükseltmiştir.
Davalılar; davacının anlaşma teklifinden kaçındığını, davalı şirketin delil tespiti dosyasında taraf olmadığını, belirtilen zarar oranının fazla olduğunu, zarar gören bahçenin bakımsız durumda bulunduğunu, davacının gerekli önlemleri almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı tarafın kontrolsüzlüğü nedeniyle davacıya ait zeytinliğin zarar gördüğü, her iki davalının sorumlu olduğu, ayrıca davacının taşınmazının bakımsızlığı ve rüzgarın etkisi nedeniyle zarardan % 25 oranında indirim gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 19.026,56 TL"nin, 9.320,00 TL"sine haksız fiil tarihi olan 07/10/2013 tarihinden, geriye kalan 9.706,56 TL"nin ise ıslah tarihi olan 24/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ve işlemiş yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- ) Haksız fiilden doğan tazminat davalarında faizin başlangıcı, haksız fiil tarihi olup, temerrüd için ihtar zorunluluğu yoktur.
Bu durumda, mahkemece, davacı talebi gözetilerek hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren yasal oranda faiz yürütülmesi gerekirken, dava dilekçesinde talep edilmeyen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- ) Davacı taraf iş bu davayı açmadan önce delil tespiti yaptırmış ve dava dilekçesinde tespit masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebiyle ilgili olarak mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Oysa ki; 23.03.1976 gün ve 1/1 sayılı YİBK kararına göre; delil tespiti giderleri yargılama giderlerinden olup, tespit giderlerinin yargılama masraflarına dahil edilmesi gerekir.
O halde; mahkemece, davacı tarafın dava açılmadan önce ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/157 d.iş sayılı dosyasıyla delil tespiti yaptırdığına ve masraf yaptığına göre delil tespiti masraflarının yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekirken; bu hususta olumlu veya olumsuz karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4- ) Dosyanın incelenmesinde; dava konusu zarardan TBK. 51/1. maddesi gereğince davacının taşınmazının bakımsızlığı ve hava şartları nedeniyle % 25 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı, bu şekilde davalılar yararına vekalet ücreti takdir edildiği ve yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre paylaştırıldığı görülmektedir.
6098 sayılı TBK m. 51,52maddesi (Borçlar Kanununun 43 ve 44.) uyarınca mahkemece hakkaniyet indirimi yapılması sebebiyle davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi gerekirken, yapılan hakkaniyet indirimi nedeniyle davalılar lehine vekalet ücretine takdir edilmesi ve alınması gereken yargılama gideri miktarından kabul-red oranı dikkate alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.