10. Hukuk Dairesi 2016/18982 E. , 2017/1817 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Sigortalı ..."ün 13.03.2002 tarihinde asıl işveren... Konut Yapı Koop. ve alt işveren ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti."nin yapımını üstlendiği ... konutları inşaatının yapımı sırasında duvar işini yaparken dengesini kaybederek 7. kattan aşağıya düşmesi sonucu % 28.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, sigortalıya bağlanan peşin değerli gelir nedeniyle oluşan Kurum zararının davalı işverenlerden rücuan alınması için 506 sayılı Kanunun 10. ve 26. maddelerine dayalı işbu davanın açıldığı anlaşılmakta olup mahkemece yapılan yargılamada, kazanın oluşumunda asıl işveren ... Konut Yapı Koop. % 25, alt işveren ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. % 50, sigortalının % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde düzenlenen bilirkişi raporları esas alınarak istem kısmen hüküm altına alınmıştır.
Davanın Yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 9. maddesinde, işverenin, çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlü olduğu, inşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç 1 ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgelerinin de süresi içinde verilmiş sayılacağı belirtilmiş, 10. maddesinde, sigortalı çalıştırılmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca saptandığı tarihten önce gerçekleşen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımlarının Kurumca sağlanacağı, ancak, belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirlerin hesap edilecek sermaye değerleri tutarının, 26. maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirileceği açıklanmıştır.
Bu tür rücu davalarında 506 sayılı Kanunun 26. maddesi ile birlikte 10. maddesinin de uygulanması gerektiğinde, maddedeki “26. maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın” ibarelerinden yola çıkılıp gelir ve giderlerin tümü üzerinden 818 sayılı Borçlar Kanununun 43. ve 44. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51-52.) maddeleri gereğince sigortalının kusurunun yarısından az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak işverenin sorumlu tutulacağı tutarlar belirlenmelidir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, sigortalının bildirimi yasal süresinde gerçekleştirilmediğinden 10. maddenin uygulama koşullarının varlığı belirgin bulunmakla şu durumda somut olayın özelliğine göre, iş kazasının oluşumunda toplam %75 kusurları olan davalıların 26. madde gereğince teselsül hükümleri kapsamında anılan oran üzerinden, ayrıca davalı işverenlerin de ek olarak 10. maddeye göre sigortalının kusurunun yarısına karşılık gelen %12.5 oranında rücu alacağından sorumluluğunun bulunduğu açık olup kuşkusuz, 6100 sayılı Kanunun 26. maddesinde yer alan taleple bağlılık ilkesi gereğince istemin aşılamayacağı da dikkate alınmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece ,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 06.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.