23. Hukuk Dairesi 2013/8379 E. , 2014/3068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2013
NUMARASI : 2012/18-2013/207
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca, Atatürk Havalimanı"nın 21.01.2000-31.03.2001 tarihleri arası temizlik hizmetlerinin davalı tarafından yapıldığını, davalı bünyesinde bu havalimanında çalışmaktayken iş akitleri davalı tarafından sonlandırıldığı iddiasıyla A. I.. ve A. S.. tarafından kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili aleyhine açılan davalar neticesinde müvekkilinin icra dosyalarına toplam 11.642,35 TL ödemede bulunduğunu, ancak ödenen bu miktardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 11.642,35 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin müvekkili şirketten önce doğmuş işçilik alacakları için önceki taşeronlara başvurması gerektiğini, tüm işçilik döneminde doğmuş bulunan işçilik hak ve alacaklarının müvekkiline rücu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının A.I..ve A.S.. adındaki işçiler için, İş Mahkemesi"ndeki davalar sonucunda 13.01.2011 tarihnde 3.747,55 TL ve 10.05.2011 tarihinde 7.984,80 TL ödemede bulunduğu, ödediği bu miktarlardan dolayı taraflar arasındaki sözleşmenin 4, 9 ve 11. maddeleri uyarınca davalıya rücuen başvurabileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 11.642,35 TL"nin 3.747,55 TL"sinin 13.01.2011 tarihinden, 7.894,80 TL"sinin 10.05.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Kıdem tazminatına yönelik temyiz itirazına gelince;
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım akdine dayalı olarak dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesinde " Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren,
alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur." hükmüne yer verilmiştir. Davacı asıl işveren, anılan madde hükmüne dayalı sorumluluğu nedeniyle dava dışı işçiye ihbar ve kıdem tazminatı vs. ödemiş ise de, davacının bu tazminatlardan sorumluluğu, anılan Yasa maddesine göre işçilere karşı olan bir sorumluluk olup, taşeron ile asıl işveren arasındaki birbirlerine karşı olan sorumluluğu içermeyen anılan düzenlemenin dava konusu olaya uygulanması mümkün değildir.
Bu durumda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Dava dışı işçilerin İş Mahkemesinde görülen davada kıdem tazminatı alacakları başka alt işverenler yanında çalıştığı süreler de dikkate alınarak hesaplanmış ise, son alt işveren olan davalının kıdem tazminatı alacağı ile ilgili olarak davacıya karşı olan sorumluluğu sözleşmede farklı bir düzenleme yok ise kural olarak kendi dönemi ile sınırlı bulunduğundan, davalının kıdem tazminatına ilişkin sorumluluğunun buna göre belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu kısım alacakla ilgili olarak davacının dava dışı işçiye ödeme yapmış olduğu ve bu ödemeye dayanan işbu davanın rücuen alacak davası olduğu gözden kaçırılarak, yanılgılı gerekçe ile işçi-işveren arasındaki iş hukuku hükümlerine göre dava ele alınarak, davalının kıdem tazminatının tamamından sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.