Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15419
Karar No: 2016/4922
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15419 Esas 2016/4922 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15419 E.  ,  2016/4922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/04/2015 tarih ve 2014/261-2015/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının, ..."ye ait toplam 1420 adet hisse senedine sahip olduğunu, ortaklık ilişkisinin mevcudiyetine rağmen Almanya Cumhuriyeti Berlin Eyalet Mahkemesi"ne başvurarak, kasıtlı olarak yanıltıldığını belirterek ve ortaklık durum belgesini delil olarak göstererek alacak davası ikame ettiğini, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, ancak, davalının yedindeki hisse senetlerinin iadesine karar verilmediğini, bu hükmün tenfizine ilişkin kararın da kesinleşmesi üzerine davalıya 217.532,53 TL ödeme yapıldığını, ancak hisse senetlerinin iade edilmemesi sebebiyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 1420 adet hisse senedinin bedelsiz olarak iadesini, bunun mümkün olmaması halinde 23.401,60 TL borsa değerinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ödemeyi dava dışı bir şirket yapmış olduğundan davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, yabancı mahkemenin haksız fiil nedeniyle tazminata hükmettiğini, hisselerin davacıya iadesine ilişkin bir karar verilmediğini, TTK gereğince davacının kendisine ait hisseleri bu şekilde talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile bilgileri dava dilekçesinde yazılı hisse senetlerinin borsa değeri olan 23.401,60 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, hisse senetlerinin bedelsiz iadesi, bunun mümkün olmaması halinde borsa değerlerinin tahsili istemine ilişkindir.
    Somut olayda, mahkemece, bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kabulü ile hisse senetlerinin borsa değerlerinin tahsiline karar verilmiş ise de, Dairemize intikal eden başkaca dosyalardan, davacı şirket yöneticileri hakkında, izinsiz mevduat toplamak suretiyle dolandırıcılık yaptıklarından bahisle ceza soruşturmaları yapılarak kamu davaları açıldığı, usulsüz hisse devirleri ile gerçekte ortak olmadıkları halde katılımcıların şirket ortağı olmuş gibi gösterildikleri, işbu davanın davalısı tarafından da davacı ... bünyesinde yer alan dava dışı şirket hakkında, yabancı mahkemede, söz konusu eylemden kaynaklı olarak tazminat davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda eylemin sabit kabul edilerek, dava dışı şirketin tazminata mahkum edildiği ve bu kararın tenfiz edilip, kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olmakla, davaya konu hisse senetleri geçersiz olup, hiçbir değer taşımadığı açık olan, hisse senetlerinin borsa değerine hükmedilmesi isabetli görülmemiş ve hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI
    Davacı vekili, davalının, ...."ye ait toplam 1420 adet hisse senedine sahip olduğunu, ortaklık ilişkisinin mevcudiyetine rağmen, Almanya Cumhuriyeti Berlin Eyalet Mahkemesi"ne başvurarak, kasıtlı olarak yanıltıldığını belirterek ve ortaklık durum belgesini delil olarak göstererek alacak davası ikame ettiğini, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, ancak, davalının yedindeki hisse senetlerinin iadesine karar verilmediğini, bu hükmün tenfizine ilişkin kararın da kesinleşmesi üzerine, davalıya 217.532,53 TL ödeme yapıldığını, hisse senetlerinin iade edilmemesi sebebiyle, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 1420 adet hisse senedinin bedelsiz olarak iadesini, bunun mümkün olmaması halinde borsa değerinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    İddianın sürülüş şekline göre, davanın ilk olarak açıldığı asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekirken, asliye ticaret mahkemesince verilen görevsizlik kararı Dairemizce onanmış olduğundan, bu dosyaya hasren görev hususu kesinleşmiştir.
    Davalının, Almanya"da açtığı davanın kabul edildiği, bu kararın tenfiz edildiği, inceleme konusu davanın da, bu nedenle açıldığı anlaşıldığından, öncelikle tenfiz dosyası getirtilerek, dosyadaki taraf beyanları ve delillerinin incelenmesi, tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararına esas alınan deliller ile yabancı mahkeme kararının gerekçesinin de değerlendirilmesi gerekir.
    Ayrıca, davalının halen davacı vekilinin iddia ettiği gibi, davacı şirket ya da iştiraklarında hissesinin olup olmadığı, hissesi var ise bunların nasıl iktisap edildiği, hissedarlığın devam edip etmediğinin araştırılması, hisselerinin tenfiz edilen yabancı mahkeme kararına konu edilen şekilde gerçekleştiğinin anlaşılması halinde, bu hisselerin terkin edilmesi gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekir.
    Somut olayda, davalı, tenfiz edilen yabancı mahkeme kararına istinaden, davacıya verdiğini aldığına göre, davacıdan aldıklarını da iade etmesi gerekir. Aldıklarını iade etmediği taktirde, aynı belgelerin, kendisi veya bu belgelere sahip olacak muhtemel üçüncü kişilerin açacağı, tenfiz edilen yabancı mahkeme kararına benzer davalarda, delil olarak kullanılma ihtimalinin mevcut olduğu gibi, bedelsiz olarak hisse senetlerine sahip olmasından dolayı, hisselerin değeri kadar sebepsiz zenginleşeceğinde kuşku yoktur. Dolayısıyla, davalının aldığı hisse senetlerini iade etmediği anlaşıldığından, davacının talebi de nazara alınarak, hisse senetlerinin borsa değerine hükmedilmesinde yasaya aykırı bir durum söz konusu değildir.
    Bu nedenle, usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi