17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16783 Karar No: 2017/16711 Karar Tarihi: 26.12.2017
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/16783 Esas 2017/16711 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davası sonucu mala zarar verme suçu zamanaşımı süresi dolmuş olduğu için sadece işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden karar verilmesi gerektiğine karar verdi. Suçu işleyen çocuğun mahkumiyetine hükmedildi. Ancak, dosyada bazı hatalar tespit edildiği için karar bozuldu. İlk olarak, müştekinin zararlarının sanık tarafından karşılanması durumunda indirim yapılması gerektiği unutulmuştu. İkinci olarak, cezanın artırılması gereken oranın yanlış hesaplandığı ortaya çıktı. Son olarak, hapis cezasının yanlış tayin edildiği belirlendi. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nin 168/1. maddesi (zararının ödenmesinin ceza indirimi yapılması için şart olduğunu belirten madde), 5237 sayılı TCK'nin 143/1. maddesi (cezanın 1/3 oranına kadar artırılabileceği maddesi) ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi (kararın bozulması durumunda uygulanacak prosedür) belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2016/16783 E. , 2017/16711 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 02.10.2009 tarihli iddianame ile suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı halde bu konuda bir karar verilmemiş ise de, mala zarar verme suçu yönünden zamanaşımı süresi dolmakla, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden zamanaşımı süresi sonuna kadar mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-04.03.2010 tarihli celsede müştekinin "olaydan üç gün sonra zararının sanıklar tarafından karşılandığına" ilişkin beyanı karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Suç tarihi itibariyle, 5237 sayılı TCK"nın 143/1. maddesi uyarınca cezanın 1/3"ne kadar artırılabileceği gözetilmeden 1/2 oranında artırım yapılması, 3- Kabul ve uygulamaya göre de; sonuç hapis cezasının 2 yıl 6 ay yerine 1 yıl 18 ay olarak tayin edilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk ..."ın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.