8. Hukuk Dairesi 2014/14740 E. , 2015/23032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 6. Aile Mahkemesi"nden verilen 14.11.2013 gün ve 445/708 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
... A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı bir adet araç ile ilgili olarak alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ve evlilik birliği öncesi sahip olduğu aracın satımından gelen para ile evlilik birliği içerisinde satın alınan diğer araçların satımından gelen paranın dava konusu aracın edinilmesinde kullanıldığını, kişisel malı olduğunu ve aracın eve yapılan tadilatlar nedeniyle satılldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 24.05.2003 tarihinde evlenmiş, 04.10.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 20.09.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu... plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.12.2004 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, 08.08.2006 tarihinde ise üçüncü kişiye satılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve Dairemiz ilke ve uygulamaları çerçevesinde yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; her ne kadar dava konusu araç dava tarihinden yaklaşık bir sene önce davalı tarafından üçüncü kişiye satılmış ise de, tarafların o tarih itibariyle geçimsizlik içerisinde oldukları, satım için somut bir ihtiyacın iddia ve ispat edilemediği; bu nedenle davaya konu aracın satışının TMK md 229/2 uyarınca eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla yapılan bir devir olarak kabulü gerekir. Nitekim, satış olayı mahkemece de bu şekilde nitelenmiştir.
Davalı tarafın savunmasında belirttiği ve dosya kapsamındaki trafik evraklarından tespit edildiği üzere; dava dışı...plakalı aracın, evlilik birliği öncesi 03.12.2001 tarihinde, davalı adına tescil olduğu ve evlilik birliği içerisinde 01.09.2003 tarihinde başkasına satıldığı, yine dava dışı ... plakalı aracında 05.11.2003 tarihinde davalı adına satın alınıp, 01.11.2004 tarihinde başkasına satıldığı; buna karşılık alacak talebine konu edilen aracın ise 29.12.2004 tarihinde davalı adına satın alındığı gözönüne alındığında; daha önce davalı adına kayıtlı araçların satımından elde edilen paranın bir sonraki aracın alınmasında bu suretle davaya konu aracın alımında da kullanıldığının kabulü gerekir.
Davalının evlilik öncesi satın aldığı ... plakalı araç kişisel malıdır. O halde; daha sonra evlilik birliği içerisinde satılan bu araçtan gelen paranın diğer araçların ve son olarak alacak talebine konu edilen 34 VN 1520 satın alınmasında kullanılmış kabul edilmeli ve davacının katılma alacağı hesaplanırken davalı lehine denkleştirme yapılması gerekmektedir. Bu denkleştirme yapılırken; ilk aracın bedelinin davaya konu araçlara yansıma oranına göre denkleştirme yapılarak kalan miktarın edinilmiş maldan karşılandığının kabulü ile; gerekir ise bu konuda değer ve hesap bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekir. Durum böyleyken, mahkemece dava konusu aracın tamamen edinilmiş mal kabul edilip, davalı yararına denkleştirme yapılmadan yazılı şekilde alacağa hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 172,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.