Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/71
Karar No: 2017/1811
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/71 Esas 2017/1811 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/71 E.  ,  2017/1811 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, 30.10.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının davalıdan rücûan tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1948 gün ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına baktığımızda; ıslahın, iyiniyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurum olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; taraflardan birine davanın herhangi bir aşamasında ıslah olanağı tanınması, davaların sonu alınamayacak şekilde uzamasına neden olmak gibi bir sakıncayı da içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177’nci maddesinde ıslahın yalnızca tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörüldüğüne ve temyiz faslında da, bozmadan sonra dahi ıslahın olanaklı bulunduğuna dair açık veya örtülü bir hüküm yer almadığına göre, Kanunun bu olanağı bir devre ve zaman ile sınırlandırdığı kabul edilmelidir. Dolayısıyla, 177’nci maddenin soyut iznine bakılarak, bu istisnai yolun bozmadan sonraki aşamalara da yaygınlaştırılması, bozmaya uyulmasıyla kazanılan hakları ihlal edebileceği gibi, davanın tamamen ıslah edildiği hallerde, işin sonuçlandırılmasını da güçleştirir. O halde, ıslahla ilgili kuralların, yargılamanın sadeliği, basitliği ve çabukluğunu amaçlayan diğer usul hukuku ilkeleriyle bağdaşacak şekilde yorumlanması; bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı sonucuna varılması zorunludur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında davacı vekilinin 07.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile istemlerini ıslah suretiyle artırdığı ve mahkemece ıslahın 10 yıllık zamanaşımı dolduktan sonra yapıldığı gerekçesiyle davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ancak varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 gün 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir, bu kapsamda zamanaşımı nedeniyle fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi; öte yandan davalının yargılama aşamasında vekil ile temsil edilmemiş olduğu dikkate alınmaksızın lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kabul edilen miktar üzerinden harç hesaplanmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının silinerek yerine
    "1-Davanın Kabulü ile 5.000,00 TL"nin gelirlerin onay, masrafların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 341,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye iraf kaydına,
    3-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.281,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına" cümlelerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi