9. Hukuk Dairesi 2021/1360 E. , 2021/7000 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 23. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; iş sözleşmesine haklı bir sebep olmadan son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, ödenmeyen bir alacağının bulunmadığını savunarak; diğer davalı ... AŞ vekili ise; bu şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu ve davacının ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, ıslah zamanaşımının dikkate alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle kök rapora itiraz dilekçesi ekinde UYAP sistemine eklenen ücret bordrolarının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanan döneme ait olmadığının, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu döneminde olan fesih sebebiyle sunulan miktar içermeyen tarihsiz ibranamenin geçersiz olduğunun anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2- Taraflar arasında davacının aldığı ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Alçı sıva boya ustası olarak çalışan davacı aylık 2.000 USD ücret ile çalıştığını ve aylık 200 USD’nin elden ödendiğini, ücret dışında bir ödeme de yapılmadığını iddia etmiştir.Davacıya ait yurt dışı iş sözleşmesinde davacının saat ücreti 4.30 USD’dir.Davacı tanıklarından Veysel; davacının 1.400-1.500 USD aylık ücret ile çalıştığını, davacı tanıklarından ... ise, 1.200-1.300-1.400 gibi her ay değişen miktarda ücret alındığını ve ücret dışı bir ödeme yapılmadığını beyan etmişlerdir. ... İnşaat Sanatkarları Esnaf odasınca davacının aldığı ücretin net 3.000 USD olabileceği bildirilmiştir. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince; davacının, iddia ettiği gibi 2.000 USD net aylık ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir.
Öncelikle; kabul edilen ücret miktarı davacı tanıklarının davacının aldığını beyan ettikleri ücreti aştığı görülmektedir. Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları uyarınca; iddia edilen ücret tanık beyanları yada yazılı bir belge ile ispatlanmadıkça sadece emsal ücret araştırmasına göre sonuca gidilmesi mümkün değildir.
Öte yandan; davalı yan, UYAP üzerinden İlk Derece Mahkemesine sunduğu kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile işçi imzalı puantaj içerir ücret bordroları sunmuş olup İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince davalı yanca sunulan bu belgeler değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez.Belirtilen sebeplerle,borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin (HMK 140, mülga HUMK. Md. 202) kabulü zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.02.2011 gün, E:2011/13-29 K:2011/56 sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; sunulan belgelerin mahiyeti itibariyle hakkı ortadan kaldıran nitelikleri gereği yargılamanın her safhasında nazara alınması mümkündür.
Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafça ibraz edilen bu belgelere karşı davacıdan diyecekleri sorulmalıdır. Bundan sonra sonucuna göre; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar, savunma, puantaj içerir bu ücret bordroları, banka kayıtları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek aylık ücret belirlenmelidir. Belirtilen husus gözetilmeden sadece ... İnşaat Sanatkarları Esnaf odasınca bildirilen net 3.000 USD ücret ile çalışıldığı yönündeki emsal ücret araştırmasına göre sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 327. maddesinin 1. bendinde, "Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir." düzenlemesi mevcuttur. Şu halde, Mahkemece; rapor alındıktan sonra UYAP sisteminde yeni belgeler sunmak suretiyle davanın uzamasına ve davada gider yapılmasına sebep vermiş olan davalı taraf yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 327. maddesinin 1. bendi dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği de gözetilmelidir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.