Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3032
Karar No: 2014/3056
Karar Tarihi: 18.04.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/3032 Esas 2014/3056 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/3032 E.  ,  2014/3056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 19/07/2013
    NUMARASI : 2011/107-2013/267

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Davacı vekili, davalının daha önce müvekkili kooperatife üye iken kesinleşen mahkeme kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, kooperatiflerinin yapısı gereği ana taşınmazda pay sahibi olanların kooperatif üyesi kabul edildiklerini, halen üyeliği devam eden kişiler için konut yapımı sırasında ana taşınmazda pay sahibi olması nedeni ile davalı için de konut inşa edildiğini, davalının bu konut için ödenmesi gereken paraları ödemediğini ileri sürerek,fazlası saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL "nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle dava değerini 53.627,00 TL"ye arttırmıştır.
    Davalı vekili, kooperatife ait arsanın alınması aşamasından itibaren kooperatif üyesi olduğunu, yaptıkları tüm ödemelere rağmen üyeler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını, kendilerinden usulsüz şekilde ödeme yapmalarının istendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; kooperatif üyeliğinden çıkartılan davalı adına halen ana taşınmazda davalıya ait pay görünüyor ise davacının yapması gerekenin bu payın iptali ile kooperatif adına tescilini talep etmek olduğu, davacı kooperatifin üyesi olmayan, yeniden kooperatif üyeliğine kabul edildiğine ilişkin hiçbir belge sunulmayan davalıdan davacı kooperatifin aidat ya da inşaat bedeli adı altında ödeme talebinde bulunamayacağı, davalının üyelikten çıkarılması nedeni ile yaptığı ödemeleri kooperatiften geri isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ihraç edilen üyenin kooperatife ayni sermaye olarak verdiği arsaya yapılan dairenin inşaat yapım giderinin tazmini istemine ilişkindir.
    Bir kooperatif ortağı, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Her üye, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olup, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarması tüm ortakların yararına olup, eşitlik ilkesinin de bir gereğidir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Davanın salt istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra açılmış olması olgusu, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu kaldırmaz. Nitekim, anılan Kanun"un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
    İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermesi gerekirken vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve/veya genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden ve dairede oturmasının karşılığı olan ecrimisil alacağından talep halinde sorumlu olacaktır.
    Öte yandan, davacı kooperatif, ihraç kararının kesinleşmesinden sonra doğan inşaat finansman gideri kapsamında aidat isteyemez. Ancak ortağa tahsis edilen konutun tapu iptalini isteme hakkı doğmuş olup, ortak taşınmazı teslim etmemiş ise ortağın müdahalesinin men"ini de isteyebilir.
    Diğer yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17 ve anasözleşmenin 15. maddeleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortak ödemiş olduğu sermaye ve aidatı, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak masraf hissesi düşüldükten sonra talep hakkını haizdir. Bu hak, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra talep edilebilir. Çıkarılan ortak ayni sermaye yatırsa bile, çıkarıldığında bu ayni sermayeyi aynen değil, değerini para olarak geri isteyebilir.
    Somut olayda, davalının davacı kooperatif üyeliğinden 06.02.2002 tarihinde ihraç edildiği, 5. Blok 21 no"lu dairenin tapuda davalı adına kayıtlı olduğu; davalının tapuda adına kayıtlı dairede oturduğu ya da yararlandığının iddia edilmediği, keşifte dairenin inşaat halinde olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacı kooperatifin, ihracı kesinleşen davalıdan tapuda adına kayıtlı dairenin tapu kaydının iptali ile kooperatif adına tescilini talep etme hakkı bulunmaktadır. Davalının ise kooperatife ayni sermaye olarak yatırdığı arsanın değerini ve varsa aidata ilişkin ödemeleri çıkma payı olarak geri isteme hakkı bulunmaktadır. Her iki tarafın, özetlenen haklarını kullanmaları mümkün olup, bu hakların verdiği sonuçlara bir tarafın kavuşması, diğer tarafın katlanması söz konusu olacaktır. Tarafların bu hakları bu aşamada ne şekilde kullanacakları bilinmediğinden ve duruma göre ortaya çıkabilecek sebepsiz zenginleşme olgusunun taraflardan hangisi lehine ya da aleyhine gerçekleşeceği bu aşamada belli olmadığından, mahkemenin kooperatif üyesi olmayan davalıdan imalat bedeli talep edilemeyeceğinin dava tarihi itibariyle tespiti ve kabulü doğru olmuştur.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi