Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3717
Karar No: 2017/9991

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3717 Esas 2017/9991 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3717 E.  ,  2017/9991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, dahili davacı - davalı ... mirasçıları, davacı Orman Yönetimi, müdahil Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... ili ... ilçesi,... köyü 103 ada 279, 280 parsel sayılı sırasıyla 3197,09 m2, 11222,89 m2 yüzölçümlü taşınmazlar 3/4/2001 tarih 1 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak sırasıyla ev ve bahçesi, bahçe ve zeytinlik vasfı ile ... adına, 103 ada 270 parsel sayılı 21496,40 m2 yüzölçümlü taşınmaz 24/02/1969 tarih 59 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak bahçe vasfı ile davalı ... ve arkadaşları adına 103 ada 323 parsel sayılı 12695,52 m2 yüzölçümlü taşınmaz 24/02/1969 tarih 57 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla vasfı ile Yusuf Karaardıç adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... vekilinin 08.10.2001 tarihli dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi, ... köyü 103 ada 278 parsel sayılı taşınmazın miktarının 18.973 m2 olması gerekirken 16.973 m2 olarak tespit gördüğünü, 2000 m2"lik kısmın 103 ada 279 ve 280 parsel nosu ile davalı ... adına tespit gördüğünü, 1301 tarihli eski tapu kaydından da anlaşılacağı üzere ... yolu olarak gösterilen yerin sınır olduğunu, davalı adına tespit gören 2000 m2"lik kısmın iptali ile müvekkili adına tespit ve tescilini talep etmiştir.Birleşen 2001/55 Esas sayılı dosyasında davacı ... 10.10.2001 tarihli dava dilekçesi ile; ... ilçesi ... köyü 103 ada 323 parselin 50-60 seneden beri tasarruf ve zilyetliğinde olduğunu, tamamen duvarla çevrili olan taşınmazın miktarının eksik ölçüldüğünü, tahminen 3000 m2"lik kısmının 103 ada 270 parsele dahil edilmek suretiyle tespit edildiğini ileri sürerek kullanımında olan ve 103 ada 270 parsel içerisinde tespiti yapılan bölüme ilişkin tespitin iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiş, birleşen 2001/56 Esas sayılı dosyada davacı 103 ada 323 parselin tahminen 3000 m2"lik kısmının 103 ada 280 parsele dahil edilmek suretiyle tespit gördüğünü ileri sürerek kendisine ait olan kısmın tespitinin iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
    Birleşen 2001/106 Esas sayılı dosyasında davacı Orman Yönetimi vekili 12.10.2001 tarihli dava dilekçesi ile; ...ilçesi... köyü 103 ada 323 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının orman olduğunu, 27.06.1995 tarihinde ilan edilerek itirazsız kesinleşen orman tahdidi içerisinde olduğunu ileri sürerek tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.Hazine vekili 15/03/2007 tarihli dilekçe ile; dava konusu 103 ada 270, 279, 280 ve 323 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile tescili talebiyle davaya müdahil olmuştur.
    Orman Yönetimi ise 25/12/2008 tarihli dilekçe ile; dava konusu 103 ada 278, 279 ve 280 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile tescili talebiyle davaya müdahil olmuştur.Mahkemece; Orman Yönetiminin davasının kabulüne, dava konusu 103 ada 223 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davacılar ... ve ... tarafından açılan davaların reddine, dava konusu 103 ada 278 nolu taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,Asli müdahil Hazine ve Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulü ile;
    Dava konusu 103 ada 270 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile; fen bilirkişisi harita mühendisi ..."ın dosyaya ibraz ettiği 20.02.2014 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide; (A1) ve (A3) rumuzu ile gösterilen 3282 m2 ve 228,40 m2"lik toplamda 3510,4 m2"lik alan ile (A2) rumuzu ile gösterilen 3516 m2"lik alanın taşınmazdan ifrazı ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) rumuzu ile gösterilen toplam 14470 m2"lik alanın kadastro tespitinin iptali ile bahçe vasfı ile 1996 pay olarak ... kızı ..., 1997 pay olarak ... oğlu ..., 835 iştirak halinde mülkiyet olarak... ..., ... oğlu ..., ... oğlu, ..., ... oğlu, ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., 5834 pay ... kızı ..., 5834 pay ... oğlu ..., 5000 pay ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,Dava konusu 103 ada 280 parselin kadastro tespitinin iptali ile; fen bilirkişisi harita mühendisi ..."ın dosyaya ibraz ettiği 20.02.2014 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide (A) rumuzu ile gösterilen 3442 m2"lik alanın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan (B) rumuzu ile gösterilen 7780,89 m2"lik alanın bahçe zeytinlik vasfı ile ... oğlu ... adına aynı ada ve parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, Dava konusu 103 ada 279 parselin kadastro tespitinin iptali ile; fen bilirkişisi harita mühendisi ..."ın dosyaya ibraz ettiği 20.02.2014 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen 1356,06 m2"lik alanın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan (B) rumuzu ile gösterilen 1841,03 m2"lik alanın bahçe vasfı ile ... oğlu ... adına aynı ada ve parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, 04/09/2015 tarihli tashih şerhi ile hükmün 1. fıkrasında yazılı olan " 103 ada 223 nolu parsel" ibaresi "103 ada 323 nolu parsel” olarak düzeltilmiş, hüküm davacı ... vekili, dahili davacı -davalı Yusuf Karaardıç mirasçıları, davacı Orman Yönetimi, müdahil Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 27.06.1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi hüküm usul ve yasaya da aykırıdır.
    Şöyle ki; davacı ... vekili; müvekkili adına tespit edilen İslamlar köyü 103 ada 278 parsel sayılı taşınmazın miktarının 18.973 m2 olması gerekirken eksik tespit edildiğini, eksik kısmın komşu 103 ada 279 ve 280 parsel sayılı taşınmazlar içinde tespit gördüğünü ileri sürerek dava açmış olup bahsi geçen davada davacı ... tarafından dava edilen taşınmazlar 103 ada 279 ve 280 parsel sayılı taşınmazlar olup adına tespit gören 103 ada 278 parsel sayılı taşınmaz dava konusu edilmemiştir. 103 ada 278 parsel sayılı taşınmaz hakkında birleşen dosya davacılarınca açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Orman Yönetiminin bu taşınmazın orman vasfı ile tescili talebiyle davaya müdahil olması taşınmazı davalı hale getirmeyeceği gibi tespit tutanak aslı dosya arasında dahi bulunmayan taşınmaz hakkında mahkemece tespit gibi tapuya kayıt ve tescile karar verilmiş olması yerinde değildir.Ayrıca dava konusu 103 ada 270-279-280 ve 323 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine esas tapu kayıtları, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/10/1954 tarih 15/50 sayılı yüzölçümü artırılması davası ile tapu kaydının haritaya bağlandığı göz önüne alınmak suretiyle kaydın kapsamı ve çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi uyarınca haritası uygulanarak belirlenmemiş; yüzölçümü artırılmasına dayanak dosya aslı getirilmemiş, tapu uygulamasının yapıldığı 2002 ve 2006 yılında yapılan keşiflere katılan fen bilirkişilerce keşfi izlemeye elverişli harita düzenlenmemiş, 2013 yılında yapılan keşifte tapu uygulaması yapılmamış olmasına rağmen önceki keşifler değerlendirilerek tapunun sınır ve yönleri fen bilirkişi tarafından gösterilmeye çalışılmıştır. Bu hali ile tapu kayıtlarının uygulamasının usulünce yapıldığından söz edilemez. Bunların yanı sıra; yörede yapılan orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri eksiksiz olarak getirilmemiş, dava konusu taşınmazlara komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları eksiksiz olarak getirilmemiş, dosya kapsamında düzenlenen orman bilirkişi raporlarında taşınmaz bölümlerinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususları farklı şekilde değerlendirilmiş, fen bilirkişi raporlarında taşınmaz bölümleri ve yüzölçümleri birbirinden farklı olarak gösterilmiş ve bu raporlar dayanak alınarak düzenlenmesi nedeniyle zirai bilirkişi raporlarında taşınmaz bölümlerinin eğimi, eylemli durumu, üzerindeki ağaçların yaş ve sayısı gibi hususlar birbirinden farklı olarak rapor edilmiş, 2013 yılında yapılan keşif sonrasında düzenlenen fen ve orman bilirkişi raporlarında taşınmazların orman sayılan kısımlarının yüzölçümleri dahi birbirinden farklı gösterilmiştir. Bu olgulara göre, dosya kapsamındaki raporlar birbirleri ile çelişkili olduğu gibi taşınmazların gerçek durumunu ortaya koymaktan uzak ve yetersizdir. Eksik araştırma, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenlerle; yörede yapılan orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri, dava konusu taşınmazlara komşu olan taşınmazların kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları, dava konusu taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve varsa krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, tapunun yüzölçümü artırılmasına dayanak dosya aslı dosya kapsamına alındıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru ile yerel ve tespit bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılarak orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmazlar kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise dava konusu taşınmazları ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tarihi olan 2001 yılından 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1981-1986’lı yıllara ait, yok ise 1970 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yerler belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, taşınmazlar hakkında zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor alınmalı; davacı yanın dayanağı tapu kayıtları, yüzölçümünün arttırılmasına ilişkin ilam ile haritaya bağlanan tapu kaydının kapsamı, haritası uygulanmak suretiyle belirlenmeli, yüzölçümünün arttırılmasına ilişkin ilamın tarafları bağlayıp bağlamayacağı tartışılmalı, uygulamada kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar nazara alınmalı kayıtlarda okunan ve yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerini ayrı ayrı gösterir harita düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazların dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tapu malikleri ile davacılar arasında akdi veya ırsi bağ kurulmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden ne şekilde kaldığı, taşınmazların taksim, hibe veya satış yoluyla taraflara yada bayilerine verilip verilmediği hususu araştırılmalı, dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyduğu belirlendiği taktirde dayanak tapu kayıtları değişebilir sınırları içeriyor ise, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1981-1986’lı yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlenmeli, taşınmazların evveliyatı itibariyle orman olan ve eylemli şekilde orman niteliğinde bulunan bölümleri tespit edilmeli ve bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... vekili, dahili davacı - davalı ... mirasçıları, davacı Orman Yönetimi, müdahil Hazine ve davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi