23. Hukuk Dairesi 2013/8959 E. , 2014/3027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2013/142-2013/331
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait menkul malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, paranın şikayet olunan alacaklılara ait iki takip dosyası arasında paylaştırıldığını, oysaki müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczinin 01.11.2013 tarihli olup, tüm dosyalardan daha önce olduğunu ve süresi içinde icrai hacze dönüştürüldüğünü, birinci sırada yer alan şikayet olunan Albay Mermer Ltd. Şti"nin alacaklı olduğu 2012/16966 Esas sayılı takip dosyasında haczin başlangıç saatinin 02.11.2012 saat 15:15, bitiş saatinin 18:15 olmasıra rağmen, ödeme emrinin aynı gün saat 15:50"de borçluya tebliğ edildiğini, daha ihtiyati haciz işlemi devam ederken ödeme emrinin borçluya tebliğinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, satış bedelinin müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin alacaklı olduğu Aydın 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/16948 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haczin 01.11.2012 tarihinde uygulandığı, bu dosyada çıkartılan ödeme emrinin 07.11.2012 tarihinde tebliğ edilip takibin 13.11.2012 tarihinde kesinleştiği, şikayet olunanların alacaklı olduğu takiplerin 08.11.2012 tarihinde kesinleştiği, aynı alacak üzerine şikayetçi tarafından ihtiyati haciz uygulanmasına rağmen şikayetçinin 2012/16948 Esas sayılı dosyadaki takibinin kambiyo takibi olduğu, şikayetçinin elinde İİK"nın 100. maddesinde belirtilen belgelerin bulunmaması nedeniyle İİK"nın 268. maddesi gereğince hacze iştirak imkânının bulunmadığı, şikayetçi vekilinin ödeme emri tebliğinin usulsüz ve muvazalı olduğu yönündeki iddiasının hukuk mahkemesine açılacak davada dikkate alınabileceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
İcra hukukunda, kural olarak, şikayet hakkı takibin taraflarına aittir. Ancak, İİK"nın 142. maddesinin son fıkrası hükmüyle bu kurala bir istisna getirilmiştir. İİK"nın 142. maddesinin son fıkrasında "Ancak itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciine arz olunur" hükmü yer almaktadır. Başka bir anlatımla, satış bedelinin borçları ödemeye yetmemesi üzerine sıra cetveli düzenlenirse, alacaklılar, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz edebilir.
Ödeme emrinin tebliği; takibin kesinleşmesi, haciz hakkının doğup doğmadığı ve sonuç olarak satış bedelinin paylaştırılmasına dair sıra cetvelinin düzenlenmesiyle doğrudan ilgili olduğundan, şikayetçi alacaklının tebligatın yasaya uygun yapılmadığını, yani usulsüzlüğünü ileri sürerek, sıra cetveline itirazı mümkündür. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 15.05.1997 tarih ve 309 E., 4989 K.; 09.03.2006 tarih ve 730 E, 288 K.; Dairemizin 16.01.2012 tarih ve 2011/4415 E, 2012/7 K; 31.10.2013 tarih ve 4691 E, 6682 K. sayılı ilamları bu yöndedir. Bu itibarla mahkemenin, tebligatın usulsüz yapıldığı yönündeki iddianın hukuk mahkemesinde açılacak davada dikkate alınabileceği gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Somut olayda ise, şikayetçi tarafın, şikayet olunan A... Mermer San. Tic. Ltd. Şti."nin alacaklı olduğu dosyada ödeme emrinin Tebligat Kanunu ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayette bulunmayıp, ihtiyati haciz devam ederken tebligatın alınmasının usulsüz olduğu ileri sürüldüğünden, bu yanlışlığın sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
Diğer yandan, İİK"nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi on gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi beş günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK"nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğurur.
Somut olayda mahkemece, taraflara ait icra dosyalarında ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle takiplerin kesinleştiğinin kabul edilmesi doğru olmamış ise de, bu yanlışlığın da sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.