11. Hukuk Dairesi 2015/10545 E. , 2016/4902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/06/2015 tarih ve 2014/718-2015/439 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahiller ... vekili ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..."ye BDDK tarafından el konulmadan önce, davalı bankanın ... Şubesi"nde 9.733,56 TL mevduatını, 07.12.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, bankaya el konulmasından sonrada paranın off shore mevduat olduğu ve sigorta kapsamında olmadığı gerekçesi ile ödenmediğini ileri sürerek, 9.733,56 TL mevduat alacağının davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, husumet ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, asıl muhatabın ... olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar ile banka arasında bu anlamda BK"nın 390. maddesi uyarınca, vekalet sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme gereğince vekilin görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini korumakla görevli bulunduğu, banka ile off shore arasında organik bağ olduğu, bu bağın mudiler aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullandığı, davacının bankanın mudisi olarak bu şekilde zarara uğratıldığı gerekçesiyle, 9.733,56 TL alacak bedelinin davalıdan 07/12/1999 tarihi itibari ile alınarak, 3095 sayılı Kanun"un 2/2. maddesi uyarınca avans faizi uygulanarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili, ... vekili ve ... vekili temyiz etmiştir.
1) Fer"i müdahil ..."ın temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434"üncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, fer"i müdahil ... vekilinin yukarıda belirtilen işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun mahkeme kararının ONANMASINA, fer"i müdahil ..."den harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.