7. Ceza Dairesi 2018/5157 E. , 2018/11505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 16.05.2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.06.2009 olduğu, Dairemizce aynı gün incelenen 2018/13375 sayılı dosyada Başkale Kapatılan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/83 Esas ve 2015/121 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 05.04.2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.06.2009 olduğu, Dairemizin 27.09.2014 tarih ve 2013/13509 esas, 2014/10161 karar sayılı ilamıyla her iki dosyadaki "sanığın eylemleri nedeniyle sanık hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, yerel mahkemesince ayrı ayrı yapılan yargılama neticesinde "Sanığın benzer eylemleri var ise de sanık her sefer yeni bir parti akaryakıt getirmektedir ve yeni bir suç işlemektedir. Sanık örneğin bir seferde 50.000 litre akaryakıt getirip bir mağarada depolasa ve peyderpey bunu taşıyıp satsa TCK"nun 43. maddesi değerlendirilebilir ancak somut olayda müstakil şekilde akaryakıt getirmekle TCK"nun 43. maddesinin uygulanma olanağı görülmemiştir." gerekçesiyle 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ve iki ayrı eylem nedeniyle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş olup;
Bozma üzerine yerel mahkemece, TCK"nun 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek sanık hakkında her iki eylem için ayrı ayrı cezaya hükmedilmiş ise de, yukarıda belirtilen ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı uyarınca, tek suç işleme kararı kapsamında 11 gün gibi kısa aralıkla iki kez müsnet suçu işlemesi, hukuki kesintinin iddianame düzenlenmesiyle gerçekleşecek olması, işlemiş olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden, aynı suç işleme kararıyla hukuki kesinti gerçekleşmeden yeniden suç işleyen sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine, her bir eylemi ayrı suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini,
2- Gerekçeli kararın deliller ve değerlendirmeye ilişkin kısmında sabıkasız sanığın gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği düşünüldüğünden verilen hapis cezasının TCK"nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında sanığın daha önceden sabıkasının olması sebebiyle, bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığından hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,
3- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.