Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6748 Esas 2016/1071 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6748
Karar No: 2016/1071
Karar Tarihi: 18.02.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6748 Esas 2016/1071 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Mahkemesi, TCK'nın 268/1 maddesi uyarınca başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işleyen suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verdi. Ancak, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu alınmaması nedeniyle 5395 sayılı Kanunun 35/3. maddesine muhalefet edildiği belirlendi. Temyiz itirazlarının reddedilmesine rağmen, eyleminin Kabahatler Kanunu 40. maddesine uygun olduğu gözetilmeden hüküm kurulduğu ve TCK'nın 269/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmediği belirtildi. Ayrıca, adli para cezasına çevrilen kısa süreli hapis cezasının CMK'nın 232/6. maddesine aykırı uygulandığı belirlendi. Bu nedenlerle hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 268/1, 267/1, 31/3, 52, 269/1, 50/3, 50/1-a ve CMK'nın 232/6. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2015/6748 E.  ,  2016/1071 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 31/3, 52.
maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu alınmamasının gerekçesi kararda belirtildiğinden 5395 sayılı Kanunun 35/3. maddesine muhalefet edildiğine dair tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda, çevreyi rahatsız eden kişilerin bulunduğunun ihbarı üzerine olay yerine giden görevlilere başka dosyalardan araması olabileceğini düşünerek abisi mağdura ait kimlik bilgilerini veren suça sürüklenen çocuğun, dosya içeriğindeki olay tutanağına göre suç teşkil eden fiilinin belirtilmemesi karşısında, eyleminin Kabahatler Kanunu 40. maddesine uygun olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre ise;
a) Suça sürüklenen çocuğun mağdur hakkında herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma yapılmadan gerçek kimliğini açıklayıp etkin pişmanlıkta bulunması ./..



karşısında hakkında TCK"nın 269/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Adli sicil kaydına göre daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkındaki kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olarak TCK"nın 50/3, 50/1-a. maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.