
Esas No: 2013/9248
Karar No: 2014/3022
Karar Tarihi: 17.04.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/9248 Esas 2014/3022 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2012/293-2013/255
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkiline tahsis ve teslim edilen işyerinin, kooperatifin üçüncü bir kişiye olan borcundan dolayı icra takibi sonucunda satıldığını, kooperatife herhangi bir borcu bulunmayan müvekkilinin, başka bir dükkan ya da dükkanın rayiç değerinin verilmesi taleplerinin davalı kooperatif tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, şimdilik 80.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 105.313,00 TL"ye arttırmıştır.
Davalı vekili, henüz ferdi mülkiyete geçilmediğini, taşınmazın kooperatif borcu nedeniyle satılması sonucu taşınmaz bedelini talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatif adına kayıtlı ve davacıya devredilebilecek başka bir daire bulunmadığı gerekçesiyle, bu daire karşılığı talep ettiği 105.313,00 TL’nin 80.000,00 TL"sinin dava tarihinden, geri kalan 25.313,00 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 20.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, davalı kooperatifçe kendisine işyeri tahsis edilmeyen ortağın tazminat istemine ilişkindir.
Bir yapı kooperatifinin ortağına karşı asıl yükümlülüğü parasal yükümlüğü karşılığında anasözleşmeye uygun oturmaya ya da kullanmaya elverişli konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Ödemelerin eksik yapılmış olması halinde, Yargıtay"ın yerleşik uygulamasına göre tazminatın hesabında beş aşamalı formül ile açıklanan yöntemin uygulanması, hiçbir aidat ödemesinin bulunmaması halinde ise davanın reddi gerekir. Şayet ortağın tüm ödemelerini yapmış olduğu belirlenirse verilecek tazminat miktarı anılan formülün ilk basamağı uyarınca emsal bir konutun veya işyerinin dava tarihi itibari ile rayiç değeridir.Diğer anlatımla, normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin kabulü gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacının normal ve eksiksiz ödeme yapan bir ortağın ödemesinden daha fazla ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, Dairemizin parasal yükümlülüklerini eksik yerine getiren üyelerin tazminat talebinde uygulanması yönünde benimsediği ve beş aşamalı formül ile açıklanan hesaplama yönteminin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle davacı üyeye tahsis edilmesi gereken işyerinin rayiç değeri belirlenip, işbu bozma ilamına uyulması halinde tazminat miktarı bakımından usuli kazanılmış haklar da gözönünde bulundurularak, sonucuna göre bir hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.