17. Hukuk Dairesi 2016/19493 E. , 2018/11246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; dava dışı ... AŞ"ye ait işyerinin 13/12/2012-16/11/2013 tarihlerinde geçerli işyeri sigortası ile sigortalayanı olduklarını,konfeksiyon ürünü satış mağazası olarak kullanılan ve mülk sahibi olan sigortalıya ait işyerine 05/04/2013 tarihinde işhanının ortak kullanım alanındaki temiz su borularının patlaması ile boşa akan suların tavan kısmından bodrum kata sirayet ettiğini,3.182,50 TL hasar tazminatının 21/08/2013 tarihinde sigortalıya ödendiğini, bu miktarın rücuen tahsili için işhanı yönetimi hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ; Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, zararın ortak alandan kaynaklanmadığını, iddianın ispatı gerektiğini, istenen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Bağımsız bölümde oluşan ve ortak alandan kaynaklanan zararların sorumlusunun kat malikleri olup davalı yönetimin bu davada taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigortası poliçesinden kaynaklanan hasarın ortak yerlerden kaynaklandığı iddiasıyla site
yönetiminden rücuen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34.maddesinin 1.fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” Hükmü yer almakta, aynı Kanunun 35.maddesinde de yöneticinin görevleri sayılmaktadır.
Yine aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konularak 39.maddesinde ise Yöneticinin Hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40.maddenin 1.fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir.
Bu hükümler göstermektedir ki, ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulu, vekil statüsündedir. Dolayısıyla, gerek iç ilişkide gerek dış ilişkide vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptir. (HGK 08.11.2006 gün 2006/12-682 E. 2006/682 K)
Davalı yönetim, hasarın gerçekleştiği tarihte sigortalı dairenin bulunduğu sitenin yöneticisidir. Davalı ile kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planı ile bağımsız bölüm maliklerine burada belirtilen hizmetlerin en iyi bir şekilde götürülmesi, site ile ilgili iş ve işlemlerin bir elden yürütülmesi, hizmetlerin ifasının sağlanması, ortak yaşam amaçlarının gerçekleşmesi için birbirlerine karşı çeşitli edimler üstlenmişlerdir. Kat Mülkiyeti Yasası"nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasındadır.
Dava konusu hasarın; işhanının ortak kullanım alanındaki temiz su borularının patlaması ile boşa akan suların tavan kısmından bodrum kata sirayet etmesi sonucu meydana geldiği iddia edilmektedir. Davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı site yöneticisinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü zorunlu bulunmaktadır. (Yargıtay uygulaması bu yöndedir)
Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilip tarafların göstereceği deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca
göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.