Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/781
Karar No: 2017/6962
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/781 Esas 2017/6962 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/781 E.  ,  2017/6962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, davalılarla birlikte 08.11.1962 tarihinde ölen ortak mirasbırakan ..."ın mirasçıları olmalarına rağmen çekişme konusu 18 parsel (yeni 873 parsel) sayılı taşınmazın ... Tapulama Mahkemesi"nin 13.05.1970 tarih 1956/98 E., 1970/284 Karar sayılı tespite itiraz davası sonucunda kendileri dışarıda bırakılarak 72/288 payının davalı mirasçılar adına hükmen tesciline karar verilerek tapuda intikal ettirildiğini, davalılardan ...in toplam 32/288 paylarını davalı ..."e sattıklarını, davalı ..."in davacı olan diğer mirasçıları bilebilecek durumda olup iyi niyetinden söz edilemeyeceğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı ..., iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazın (873 parselin geldisi) 23.04.1953 tarihinde 4/8 payının mirasbırakan ... adına tapulamaca tespit edildiği, ... Tapulama Mahkemesi"nin 1956/98 Esas sayılı tespite itiraz davası görülürken mirasbırakanın 08.11.1962 tarihinde öldüğü, anılan mahkemenin 13.05.1970 tarihli kararı ile de veraset ilamı ibraz edilmediğinden mirasbırakan ..."ın vereselerinin tespitinin nüfus kayıtlarına göre yapıldığı belirtilmek suretiyle tespitin iptali ile 8/288"er pay olmak üzere toplam 72/288 payın mirasbırakanın mirasçıları olan davalılar adına tesciline karar verildiği, bilahare 18 parsel sayılı taşınmazın 16.02.1971 tarih ve 467 yevmiye nolu
    işlemle ifraz edilerek 873 ve 874 parsellerin oluştuğu, 874 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescil edildiği, 873 parsel sayılı taşınmazın 8/288"er payının davalı mirasçılar ...adına tescil edildiği, ...in 8/288"er paylarını 15.08.2008 tarihinde, ... ve ... de 8/288"er payını 22.08.2008 tarihinde olmak üzere toplamda 32/288 payın davalı ..."a satış suretiyle devredildiği, ... Asliye Hukuk Hakimliği"nin 1969/408 Esas ve 1969/328 Karar sayılı veraset ilamından ise davalılar ile birlikte davacıların da mirasçı oldukları anlaşılmaktadır.
    Bilindiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 12/3. mddesinde düzenlendiği üzere bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Öte yandan kadastronun amacı kadastro tespit tarihinde bir taşınmazın geometrik ve hukuksal durumunun saptanması, tescile tabi taşınmazların sicil dışı bırakılmaması olarak tanımlanabilir.
    Somut olaya gelince; davadaki isteğin kadastro öncesi mi, yoksa kadastro sonrası neden mi olduğu hususu önem arzetmektedir.
    Ttapulama tespiti 1953 yılında yapılıp 1970 yılında kesinleşmiş, dava 2012 yılında açılmıştır. Ne var ki, tespit mirasbırakan ... adına yapılmış olup, mirasbırakan Tapulama Mahkemesinde dava devam ederken ölmüş, davalıların mirasbırakanları olan ..."in öldüğünü bildirmesi üzerine mahkemece tüm mirasçılar davalılarmış gibi davalılar adına tescil kararı verilmiştir. Oysaki, o tarih itibariyle davacılar da mirasçıdır ve davacıların isteği tespit tarihinden sonraki nedene dayalıdır. Bu durumda, hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemez.
    Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi