Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/180
Karar No: 2017/1760
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/180 Esas 2017/1760 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/180 E.  ,  2017/1760 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, ödeme emrini iptali, yaşlılık aylığı üzerine konan haczin kaldırılması ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
    Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
    Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
    Eldeki davada, dosya arasında bulunan belgelere göre davacının, ... ... Köyü İçme Suyu Birliği’nin başkanı olduğu gerekçesi ile dava dışı birliğin prim borcundan dolayı birlik adına 2001/2566 sayılı ödeme emrinin düzenlendiği ve tebligatın ise davacıya çıkarılarak 22.10.2001 tarihinde davacının oğlu...’a tebliğ edildiği, yaşlılık aylığı üzerine konulan haciz yazısında ise, haczin dayanağı takip dosyasının, 1999/ 2488 sayılı ödeme emrinin olduğu ancak bu takip dosyasından davacıya ödeme emri düzenlenmediği ancak 1999/ 2488 sayılı takip dosyanın dava dışı Birliğe ait muhtelif sayıda takip dosyası ile birlikte 2001/2566 sayılı takip dosyasında 20.11.2013 tarihinde birleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, geri çevirme kararı sonrası Kurum’dan gelen belgeler arasında, dava dışı birliğin borçlarını diğer borçlulardan Kadir Çetin‘in yapılandırarak tüm borçları ödediği bu haliyle davacının yaşlılık aylığı üzerine konan haczin de 23.10.2014 tarihinde kaldırıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ödeme emrine karşı 7 günlük dava açma süresinde dava açılmadığı için takibin kesinleştiğini böylece yapılan işlemin usule uygun olduğunu belirtilerek yazılı şekilde red kararı verilmiştir
    Mahkemece, haczin dayanağı ile ilgili usulüne uygun düzenlenmiş bir ödeme emri bulunmadığı bu haliyle davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğunun kabulü ile Kurum’un borcun sona erdiğine ilişkin yazısı araştırılarak davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenmeli, şayet davanın konusuz kalmadığına kanaat getirilirse davacının, birlikteki sıfatı tam olarak belirlenerek davacının, sorumluluk durumu irdelenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi