13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/32261 Karar No: 2014/10824
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/32261 Esas 2014/10824 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/32261 E. , 2014/10824 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile davalıya ait taşınmazın alımı hususunda yapılan sözleşmeye göre tapu devrinin en geç 20.02.2012 tarihinde yapılacağının kararlaştırılmasına rağmen davalının gayrimenkulü satmaktan vazgeçtiğini, sözleşmede taşınmazın satımından vazgeçilmesi halinde 8.300 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu bedelin tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazn iptaline ve %40"dan az olmamak icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine, 3.320,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK 67/2 maddesi takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davacı sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili amacı ile eldeki 2013/32261-2014/10824 davayı açmış olup mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi dava açılmadan ya da ihtarname çekilmeden yasal takip başlatmış olması kötü niyetli olduğunu göstermez. Davalıda davacının kötü niyetli olduğun ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca davalının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle hükmün 2. fıkrasındaki “ davacının 8.300.- TL asıl alacak üzerinden %40 oranında hesap edilen 3.320,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlesi yazılarak kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 9.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.