Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/5345 Esas 2016/1557 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5345
Karar No: 2016/1557
Karar Tarihi: 16.05.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/5345 Esas 2016/1557 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna dair dava düşürülmüştür çünkü tedavi ve denetimli serbestlik kararı uygulanmıştır ve bu karara karşı kanun yolu talebi olmamıştır. Dosya incelendiği ve yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı belirtilerek temyiz itirazları reddedilmiştir.
Ancak, hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümde yer alan “ödenmeyen kısım için hapse çevrileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)” ibaresi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4 ve 11. fıkraları uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre tahsil edileceğinin bildirilmesiyle düzeltilmelidir.
Kanun Maddeleri:
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4 ve 11. fıkraları
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
10. Ceza Dairesi         2014/5345 E.  ,  2016/1557 K.
"İçtihat Metni"


Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihi : 19/06/2013
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz Eden : Sanık müdafii


Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararına yönelik kanun yolu talebi bulunmadığı gibi, tedavi ve denetimli serbestlik kararının 26/09/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştirilerek infaza verildiği ve sanığın tedavi ve denetimli serbestlik kararına uyması nedeniyle Mahkemece 05/12/2014 tarihinde sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşıldığından, tebliğnamenin bu karara karşı kanun yolu talebinin olduğuna yönelik düşüncesi benimsenmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen temyiz itirazların reddine, ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında; sanığın ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin olanaklı olmadığı ve sözü edilen maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeden, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümde yer alan “ ödenmeyen kısım için hapse çevrileceğinin ihtarına ( ihtarat yapıldı) ” ibaresinin çıkarılarak yerine "ödenmeyen adli para cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesinin 4 ve 11. fıkraları uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"a göre tahsil edileceğinin bildirilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.