17. Hukuk Dairesi 2016/6997 E. , 2018/11236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan ..."dan alacaklı olduğunu, ... aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün ... sayılı icra takip dosyasında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yaptıklarını, davalının takip kesinleşmeden dava konusu edilen 3 adet taşınmazını davalılardan damadı ..."ye sattığını, ..."nin de yaklaşık 1 ay gibi kısa bir süre sonra taşınmazlardan bir tanesinin yarı hissesini ..."a yine parselin diğer yarısını da davalılardan ..."a sattığını, yine davalı ...’in diğer taşınmazı 20/08/2014 tarihinde davalılardan ..."ye sattığını, belirterek bu tasarrufi işlemlerinin iptali ile alacağı tahsil etmesi için cebri icra yetkisi tanınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili;yetki yönünden itirazlarının olduğunu, müvekkilinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin... olduğunu bu sebeple ... Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; her bir tasarrufun esas alınarak davaların ayrılması gerektiğini, müvekkili açısından yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davanın müvekkili yönünden tefrik edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ikamet adresinin İstanbul olduğunu HMK genel yetki kuralı uyarınca davanın yetkisiz yerde açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkil yönünden yetkili mahkemenin ... Batı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili;davaların tefrik edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ..."da ikamet ettiğini, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemeleri"ne gönderilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının davasının yetki yönünden reddine, HMK."nın 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun İptali istemine ilişkindir.
İptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK"nun 6.maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Yasanın 7/1 maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK"nun 12. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. İİK"nun 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının da davalılarca birlikte ileri sürülmesi yasa gereğidir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz.
Ayrıca HMK"nun 19/2. maddesine göre bu yetki kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz halinde mahkemece dikkate alınır. Yine aynı madde de yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi dava olup HMK"nun 317/2.maddesine göre cevap dilekçesi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftadır.
Somut olayda, davalılar ayrı ayrı aldıkları ek cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuşlardır. Ancak davalı borçlu Mehmet vekili yetkili mahkemenin ... olduğunu belirtmiş olmasına rağmen, borçlunun zorunlu dava arkadaşı olan 3.kişi Fatih vekili; davanın... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılabileceğini belirtirken ortak yetkili mahkeme olarak bir mahkeme ismi belirtmemiştir. Bu nedenle ileri sürülen yetki itirazı geçersizdir. Zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ve geçerli olarak yapmaları gerekirken, üçüncü kişinin yetki itirazı geçersiz olduğundan borçlunun yetki itirazının üçüncü kişiye sirayet etmesi mümkün değildir. Davalı üçüncü kişi yargılamaya katılmış olup HMK"nun 60/2 cümlesinin uygulama imkanı da bulunmamaktadır. O halde, mahkemece davalılardan borçlu ... ve 3.kişi ... ’nin yaptıkları yetki itirazlarının reddi ile davanın esasına girilmesi ve taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir.
2-Öte yandan; iptal davalarında borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, üçüncü kişiden satın alan dördüncü kişi ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp bunlar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olması nedeniyle 4. kişi konumundaki davalılar İbrahim, Bora ve Onur süresinde yaptığı geçerli yetki itirazı bulunduğundan bu davalıların yetki itirazlarının kabulü ile bu davalılar ile ilgili davaların tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi ve yetkili mahkemelere gönderilmesi gerekirken dava dosyasının tamamının yetkisizlik kararı ile... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..., ..., ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..., ..., ... ve ..."a geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.