17. Hukuk Dairesi 2016/6903 E. , 2018/11234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı borçlu ... hakkında icra takibi yaptığını ve takibin kesinleştiğini,icra takibinde yapılan hacizlerde borcu karşılar nitelikte borçlunun mal varlığına rastlanmadığını, borçlunun hacze kabil tüm varlığını takiplerden kısa süre önce muvazaalı ve ivazsız olarak alacaklılara zarar vermek kastı ile sattığını, borçlu ..."ın kendi adına kayıtlı iken ... plakalı vasıtayı arkadaşı ve tanıdığı olan ... adı kişiye 03/04/2013 günü devrettiğini, ... plakalı vasıtayı arkadaşı ve tanıdığı olan sanayide tamirci olan ve aynı zamanda borçlunun da tamircisi olan ... adlı kişiye 04/04/2013 günü devrettiğini, ... plakalı vasıtayı arkadaşı ve tanıdığı olan ... adlı kişiye 15/03/2013 günü devrettiğini, iş bu devirlerin muvazalı olduğunu gerçek bir alışveriş olmadığını, salt alacaklılardan mal kaçırmak ve zarar vermek kastı ile mevcudu azaltma niyeti ile yapılmış bir devir olduğunu beyanla, ... plakalı vasıtaların devrine ilişkin tasarruf işlemlerinin BK m. 19 ve İİK. m. 280 ve devamı uyarınca iptaline ve icraen satılarak paraya çevrilmek üzere davacıya yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının iddialarının asılsız olduğunu, ... plaka sayılı aracın ... Noterliğinin 15/03/2013 tarih ve 8126 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile dava dışı ... "dan 15.750,00 TL bedelle satın alındığını müvekkilinin davalı ..."ı tanımadığını, herhangi bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; ... plaka sayılı aracın 1999 model olması ve fazla masraf çıkarması nedeniyle ..."a satıldığını ve aracın bedeli ile yine ... vasıtasıyla ... plaka sayılı aracın satın alındığını ve bu aracın ekonomik sıkıntılar nedeniyle ..."a satıldığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; borçlu ..."a ait ... plaka sayılı aracın ve başkaca menkullerin davacı tarafından haczedildiğini, bu nedenle 11/04/2013 tarihli haciz tutanağının geçici aciz vesikası niteliğinde bulunmadığını, davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı ... adına çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davaya konu araçların piyasa rayiç değerine yakın bir değerle satıldığı, bedellerinin ödendiği, borçlu ... ile diğer davalılar arasında muvazaalı işlem yapıldığının ispatlanamadığı, satışların gerçek satış olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun İptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davalarının borçlu ile hukuki işlemde bulanan 3.kişiler aleyhine açılması gerekir. Başka bir deyişle tasarrufun iptali davalarında borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3.kişi zorunlu hasım durumundadır. Somut olayda, dava konusu ... plakalı vasıta 29/01/2013 tarihinde davalı borçlu ... tarafından dava dışı 3.kişi ... "a devredilmiş, 15/03/2013 tarihinde Mustafa tarafından da davalı ...’ye devredilmiş, 4.kişi olan Serkan"a dava yöneltilmişse de, borçlu ile hukuki işlemde bulunan ve zorunlu dava arkadaşı olan Mustafa Hancılar davalı olarak gösterilmemiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, İİK"nın 282. maddesi hükmüne göre borçlu ile birlikte zorunlu dava arkadaşı olan 3.kişi ... ’ın davaya dahil edilmesi sağlanarak göstereceği kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-İİK"nın 280/1. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davalı borçlu ... dava konusu araçlardan ... plakalı vasıtayı davalı 3.kişi ...’ya devretmiş ve borçlu beyanında davalı ...’nın araç tamiri işi yaptığını dava konusu aracın tamir işlemlerini de davalı ...’nın yaptığını ve bu tamirler nedeniyle de Musa’ya borçlu olduğunu, dava konusu bu aracı da söz konusu borçları nedeniyle davalı ...’ya devrettiğini beyan ettiğine göre; davalı 3. kişi Musa’nın borçlunun İİK. 280. madde kapsamında alacaklıya zarar vermek kastıyla aracı sattığını bilebilecek kişilerden olup olmadığının değerlendirilmesi; İİK"nın 280/1. maddesi kapsamında iptal koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre de; Borçlu tarafından ayrı kişilere satılan araçlar için satış tarihindeki gerçek değerler ile icra takibindeki alacak (şayet aciz belgesi var ise bu belgesindeki) miktarı nazara alınarak ayrı ayrı harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabı yapılmadan yazılı şekilde yargılama gideri belirlenmesi de yanlıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2), (3), (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.