3. Ceza Dairesi 2020/3699 E. , 2020/6224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi gereğince hapse çevrileceği ihtarı yapılmış ise de;Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.01.2018 tarih ve 2017/12- 463 Esas - 2018/20 Karar sayılı kararı gereğince ve 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında bu husus re"sen gözetileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz sebeplerinin incelemesinde;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b) Sanığın tek eylemi ile mağduru yaralaması sonucu hayati tehlike geçirmesi ve kemik kırığı sonuçları birlikte gerçekleştiğinden, sanığın en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı bir defa cezalandırılması gerekmekte olup, 5237 sayılı TCK"nin 86/1. fıkrasının uygulanmasından sonra, 5237 sayılı TCK"nin 86/3-a, 87/1-d ve 87/1-son maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı TCK"nin 87/3. fıkrası ile ayrıca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
Kabule göre;
c) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğu belirtilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (1/2) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.