3. Ceza Dairesi 2016/17050 E. , 2017/12584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Beraate, mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü.
1) Sanık ..."ın genel güvenliği kasten tehlikeye sokma ve ruhsatsız silah taşıma suçlarından beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Aynı dava kapsamında sanık hakkında suç delillerini yok etme suçundan 5237 sayılı TCK"nin 281/1. ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamenin beraat eden sanık hakkında yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/son maddesi uyarınca hazine aleyhine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hapis cezası yönünden Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında olası kastla kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Oluşa, müştekide meydana gelen yaralanmanın niteliğine ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ..."nin düğün yerine arabasında 100 adet mermi ile geldiği, diğer sanık ..."ın elinden ateş etmek maksadıyla silahını aldığı, düğün yeri gibi kalabalık bir ortamda doldur boşalt yapması halinde silahın ateş alması sonucu başkalarının yaralanabileceğini öngörmesi gerekirken, yinede doldur boşalt yaparak müştekiyi ayağından yaralaması şeklinde gelişen olayda, sanığın eyleminin TCK"nin 21/2. maddesi uyarınca olası kastla kasten yaralama suçunu oluşturduğu, bu nedenle mahkemenin kabulününde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Olası kast halinde 5237 sayılı TCK"nin 21/2. maddesi uyarınca yapılacak indirimin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.05.2013 tarih ve 2013/3-259 Esas ve 2013/273 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d,son maddeleri uyarınca belirlenecek ceza üzerinden yapılması gerektiği, bu nedenle mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uygulanarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nin 87/1-d maddesi gereğince bir kat artırılması ile 2 yıl 12 ay hapis cezasını çıkartılması, ardından TCK"nin 87/1-son fıkrası uygulanarak 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, doğrudan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı ONANMASINA,
4) Sanık hakkında genel güvenliği kasten tehliye sokmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Sanığın, düğünde silahla ateş ettiği sırada silahtan çıkan mermilerden birisinin müştekiyi bacağından yaralamaktan ibaret eyleminin, TCK"nin 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d,son ve TCK"nin 21/2. maddelerinde düzenlenen olası kastla kasten nitelikli yaralama suçlarını oluşturduğu, TCK"nin 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca sanığın en ağır cezayı gerektiren olası kastla yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın hem olası kastla yaralama hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Kabule göre, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Yasanın 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.