
Esas No: 2016/18465
Karar No: 2017/1751
Karar Tarihi: 06.03.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18465 Esas 2017/1751 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali ve aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar Tetkik Hakimi ... tarafından okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 04.06.2003 tarihinde kesinleşen davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının, davacının boşanmış olduğu dönemde eski eşiyle fiilen birlikte yaşadığının Kurum tarafından yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen 20.05.2010 tarihli 63 sayılı sosyal güvenlik denetmen raporunda tespit edilmesi üzerine kesildiği ve kendisine 01.11.2008-30.11.2010 tarihleri arasında yersiz ödenen 8.333.59 TL aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği, davacı tarafından açılan kurum işleminin iptali ve aylıklarının yeniden bağlanması talepli davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada; adres bilgileri raporunda Davacı tarafından 28.12.2010 tarihinde ..., 06.03.2012 tarihinde aynı mahalle...adresleri beyan edildiğinden bildirilen mahallede ikamet edilen tarihlerde görev yapan muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bu adresler yönünden zabıta araştırması yapılmalı, Kurum raporunda beyanları bulunan... ile ...tanık sıfatıyla dinlenilmeli bu şekilde “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Ayrıca mahkeme kararının gerekçesinde davacı ile boşandığı eşi ...’ın ... adresinde 02.06.2010 tarihine kadar boşanmış olmalarına rağmen birlikte yaşadıkları, davacının yetim aylığının kesilmesi üzerine bu adresten ... adresine nakil olduğunun anlaşıldığı belirtilmesine rağmen aksine hüküm kurularak çelişkiye düşülmesi isabetsiz bulunmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.