17. Hukuk Dairesi 2016/103 E. , 2018/11228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan ... zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, yol kenarında yaya olarak bulunan davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, sağ bacağında kırıklar oluşan davacının kalıcı maluliyete uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 20.08.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 90.126,07 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının kusur ve maluliyet ile zararı ispat etmesi gerektiğini, davadan önce başvuru olmadığı için temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ... ve ... hakkında açılan dava geri alındığı için, bu davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına; davalı ... şirketi hakkındaki davanın kabulü ile 90.126,07 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; dava tarihi itibariyle, ... İlçesi"nde ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi"nin bulunmadığı da dikkate alındığında, davaya bakan mahkemenin davada görevli olmasına göre; davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ... zarar nedeniyle, işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı yana ait aracın sürücüsünün, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan kazada etkili ve sorumluluğuna yol açan kusurlu eyleminin bulunduğu iddiasıyla davalı tarafa husumet yöneltmiş; davalı taraf, davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada davalı sürücünün kusuru bulunmadığını, yol kenarında bulunan davacının da olayda müterafik kusurunun bulunduğunu savunmuş; mahkeme ise, davalı sürücü hakkında ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada alınan kusur raporu gereği, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu kabul ederek hüküm tesis etmiştir.
Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.
Somut olaya bakıldığında; ceza soruşturması kapsamında düzenlenen olay yeri görgü tespit tutanağına göre kaza, yerleşim yeri dışında, Muş- ... devlet karayolu bölgesinde, davalı aracının karayolunun bitişiğindeki karpuz sergisinin yanında duran davacıya çarpması şeklinde gerçekleşmiştir. Ceza dava dosyası kapsamında alınan trafik bilirkişisinin tarihsiz raporunda; dönemeçli yolda hızını yola uydurmayan davalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu; ..."nun 16. ve 17. maddesi gereği, karayolu kenarında izinle yapılacak tesisler arasında olmayan davacı barakasının kanun kapsamındaki tesislerden olmadığı, davacının da karayolu ile bağlantısının olmadığı gerekçesiyle, davacının olayda kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Ceza mahkemesi tarafından, şikayetten vazgeçme nedeniyle
davanın düşürülmesine karar verilmiş ve bu karar temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 17/1. Maddesinde, "karayollarında her iki taraftan sınır çizgisine elli metre mesafe içinde bağlantıyı sağlayacak geçiş yolları yönünden; akaryakıt, servis, dolum ve muayene istasyonları, umuma açık park yeri ve garaj, terminal, fabrika, işhanı, çarşı, pazar yeri, eğlence yerleri, turistik yapı ve tesisler, inşaat malzemesi ocak ve harmanları, maden ve petrol tesisleri, araç bakım, onarım ve satım işyerleri ve benzeri trafik güvenliğini etkileyecek yapı ve tesisler için, o karayolunun yapım ve bakımı ile sorumlu kuruluştan izin alınması zorunludur" düzenlemesine yer verilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin 26. maddesinde, Belediye sınırları dışındaki karayolu kenarına yapılacak tesisler için, aynı yönetmeliğin 27. maddesinde ise Belediye sınırları içinde bulunan karayolu kenarında yapılacak tesisler için aranan şartlar, karayoluna mesafelerinin ne olacağı ve tesis yapımı için ilgili idarelerden izin alınması gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Anılan bu yasal düzenlemelerin ve davaya konu somut olayın özelliklerinin detaylıca incelenmesi suretiyle, kazadaki kusur oranları ile davacı yönünden müterafik kusur teşkil eden bir durum bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; ceza mahkemesinin, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan olaydaki kusur durumuna ilişkin tespitinin, maddi olgu olarak kabul edilemeyeceği; TBK"nun 74. maddesi gereği, ceza mahkemesinin kusur değerlendirmesinin hukuk hakimini bağlamayacağı; ceza yargılamasında kesinleşen bir kusur tespitinin de bulunmadığı hususları gözetilmek suretiyle; ... Müdürlüğü ...ya da ... Kurumu Trafik İhtisas Kurulu"ndan, yukarıda anılan mevzuat hükümleri, somut olayın özellikleri, ceza dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler de dikkate alınarak kazadaki taraf kusur oranlarının ve davacının müterafik kusurlu olup olmadığının tespiti konularında, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı ile bu düzenlemelerin yansıması olarak
HMK"nun 280/1. maddesinde düzenlenen bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı biçimde, hükme esas alınan kusur raporu, davalı ... şirketine tebliğ edilip varsa itiraz ve savunmaları üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş"ye geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.