11. Hukuk Dairesi 2015/15446 E. , 2016/4874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.11.2014 tarih ve 2014/594-2014/399 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, hiç bir ticari ilişki bulunmadığı halde sehven davalı şirket hesaplarına gönderilen paranın tahsili için yapılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinin franchise bayiisi olduğunu, müvekkilinin davacıya sözleşme gereği teslim ettiği emtia karşılığı faturayı düzenlediğini, davaya konu ödeminin de bu faturaya karşılık yapıldığını savunarak davanın reddini istemiş ve kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, 17.03.2011 tarihli ödemesinde “franchise bedeli” açıklamasıyla ödeme iradesini ortaya koyduğu, borçlu olmadığı bir parayı hataen ödediğini ispat yükünü taşıdığı, davacı tarafından imzalanmış olan ve imzası inkar edilmeyen 01.02.2011 tarihli Franchise Sözleşmesi başlıklı 4 sayfadan ibaret bir sözleşmenin bulunduğu, franchise veren taraf olarak dava dışı .... yer almaktaysa da davalı şirket tarafından imzalandığı, davacı franchise sözleşmesini imzalarken sözleşmenin bir çok maddesinde sözleşmenin tarafı olarak ... kısaltmasıyla şirket isminin yer aldığını, sözleşme ilişkisinin kurulduğu şirketin davalı şirket olduğundan hareketle franchise bedelini sözleşmeyi imzalamış olan davalıya gönderdiği, buna göre, davacının sözleşmenin kuruluşundaki iradesinin, sözleşmenin davalı ile kurulması şeklinde ortaya çıktığı, davacının ödemenin sehven yapıldığı iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, %40 oranında takdir edilen 8.000 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki 2 ve 3 numaralı bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, davalı şirket ile bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı halde sehven davalı hesabına gönderdiği paranın iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece, 01.02.2011 tarihli sözleşmenin taraflar arasında aktedildiği, davacının bu sözleşmedeki iradesinin, sözleşmenin davalı ile kurulması şeklinde ortaya çıktığı ve bu sözleşmeye istinaden ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin, davacının, sözleşmenin dava dışı .... ile değil de davalı ... ile kurulması yönünde iradesinin bulunduğunun kabulü yerinde ise de taraflar arasında aktedildiği kabul edilen sözleşme hükümleri değerlendirilmemiştir. Bu durumda, mahkemece taraflar arasında aktedildiği kabul edilen 01.02.2011 tarihli franchise sözleşmesi hükümleri uyarınca, davalının sözleşmedeki edimini yerine getirip getirmediği ve davacı tarafından davalı hesaplarına gönderilen tutarın davalı yanca hak edilip edilmediğinin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin kötüniyet tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin kötüniyet tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.