10. Hukuk Dairesi 2016/3646 E. , 2017/1713 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl ve birleşen dava, davacının Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Birleşen davalar yönünden verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl davaya konu olayda ise; ... Turizm Gıda Pet. Teks. Mob. San. Tic. Ltd. Şti. yetkili genel kordinatörü olan davacı hakkında, anılan şirketin prim borçlarından dolayı haciz işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Eldeki davaya konu olayda, icra takip dosyasından davacıya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmemiş olması nedeni ile davacı yönünden kesinleşmemiş bir icra takibi üzerinden davacının mallarına haciz konulamayacağı belirgin ise de, davacının anılan şirketin prim borçlarından sorumlu olmadığının tespitini de talep etmesi karşısında, davanın bu halde herhangi bir süreye tabi olmayan menfi tespit davası niteliğinde olduğunun belirlenmesi nedeni ile davacının anılan prim borçlarından sorumluluğunun irdelenmesi gerekmektedir. Öncelikle, davacının anılan şirkette temsil ve ilzama yetkili yönetici sıfatının başladığı ve bittiği tarihler tereddütsüz olarak belirlenerek, davacının anılan şirkette temsil ve ilzama yetkili olduğu tarihler arasındaki döneme yönelik, prim alacaklarına ilişkin olarak 506 sayılı Yasanın 80. maddesi ile getirilen özel nitelikteki düzenlemenin davanın yasal dayanağı olduğu nazara alınmalıdır. Bu maddeye göre, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumludurlar. Bu özel düzenleme karşısında, davacının temsil ve ilzama yetkili olduğu tarihler arasındaki dönemde şirketin borçlarından işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı anılan yasa gereğidir. Ancak, davacının, şirket yöneticiliğinden istifa ettiğinin belirlenmesi halinde hangi tarihte istifa ettiği araştırılarak, şirketin prim borcundan müteselsilen sorumlu olan üst düzeydeki yönetici ve yetkililerin borcun haklı nedenle ödenemediği savunmasında bulunabilecekleri ve haklı nedenin varlığı halinde prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenle birlikte mütesesilen sorumlu tutulamayacakları gözetilerek, şirketteki temsil ve ilzam yetkisinin kalktığı tarihe kadar 506 sayılı Yasanın 80. maddesi kapsamında, davacının sorumluluğu irdelenerek, gerekirse bu yönde mali ve hukuki konularda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.