23. Hukuk Dairesi 2013/9295 E. , 2014/2991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2003/631-2013/576
Taraflar arasındaki iflas ve kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın HMK"nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften alacaklı olduğu on adet bono bedelinin faizi ve fer"ileriyle birlikte tahsili için iflas istemiyle yapılan icra takibinin kesinleştiğini, davalının verilen süre içinde borcunu ödemediğini ileri sürerek, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 25.07.2005 havale tarihli dilekçesi ile talebini, itirazın kaldırılması ve iflas olarak ıslah etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, kooperatifi zarara uğratmak için eski yöneticileri ile senet lehtar ve hamillerinin kasıtlı olarak tanzim ettikleri sahte senetler nedeniyle kooperatifin borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini, bu yönde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğunu, senet sahiplerinin kooperatife yapmış oldukları herhangi bir hizmet olmadığı gibi malzeme de satmadıklarını, senetlere imza atan kooperatif yetkilerinin özel kişilerden kooperatif adına para alma yetkilerinin bulunmadığını, kooperatif kasa hesabında para varken kooperatifin böyle anlamsız borçlar içine girmesinin yersiz olduğunu, yöneticilerin kooperatifi karşılığı olmaksızın 3.688.000,00 TL zarara uğrattığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2003/631 Esas sayılı dosyasında derdest davaya dayanan alacağının iflas idaresince nizalı olarak kaydedilip ikinci alacaklılar toplantısında alacaklıların oluruna sunulması ve sonucuna göre davaya devam edilmesi gerekirken, doğrudan alacak talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada müflis davalı şirket iflas idaresi vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada 09.04.2008 tarihli celsede HUMK"nın 409. maddesi gereğince 23.01.2008 tarihi itibari ile dava dosyasının takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten sonra dava dosyasının yenilenmediği gerekçesiyle, asıl davanın HMK"nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına; birleşen davada ise, davacının dava konusu alacağa dayanak on adet senedi takip dosyasına sunduğu, söz konusu senetlerin 25.03.2003 tarihli olduğu, gerek davalı kooperatifin 2003 yılı, gerekse akdi ilişkide bulunduğu dava dışı A... İnş. Ltd. Şti." nin 2002 yılı öncesine ait defter ve kayıtlarının temin ve tetkik olunamadığı, sunulan defter ve kayıtlarda alacağa dayanak senetlerin yer almadığı, senetlerin davalı kooperatife verilen malzemelere karşılık alındığı beyan edilmiş ise de malın davalı kooperatife teslimine ilişkin belgeler dosyaya kazandırılamadığı gibi faturalarda teslim alan isim ve imzasının bulunmadığı, her ne kadar kambiyo senetleri mücerret borç ikrarı niteliği taşıyor ise de alacağa dayanak teslim belgelerinin dosyaya sunulmadığı, yasal 15 günlük yasal süre içerisinde işbu davanın açılmadığı, ceza mahkemesince sahtelik suçundan ayrıca suç duyurusunda bulunulmuş olduğu gerekçesiyle, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
İİK"nın 235.maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun"un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda, İflas Müdürlüğü"nün 13.10.2008 havale tarihli yazısından davacı tarafın tebliğ için masraf vermediği anlaşıldığından sürenin ilan tarihinden başlayacağının kabulü gerekir. Bu durumda, sıra cetvelinin son ilanı 28.09.2007 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ve Bugün gazetesinde yapılmış olup, bu dava yasal süre içerisinde açıldığından mahkemenin davanın 15 günlük yasal süre içerisinde açılmadığı gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Bu sebeplerle, mahkemece, esasa ilişkin yazılı gerekçelerle yetinilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hem esasa hem süreye ilişkin gerekçelere dayanılması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün gerekçesi kısmen değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.