Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2288 Esas 2018/11208 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2288
Karar No: 2018/11208
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2288 Esas 2018/11208 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2288 E.  ,  2018/11208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ceza dosyasının ..."dan dönüşünün beklenmesini, kusur oranları yönünde ... raporu alınmasını, istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1)Davalı vekilinin maddi tazminat için yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    6100 sayılı HMK."nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup mahkemece karar verilen tazminat yönünden dava kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalı vekilinin manevi tazminat için yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, (818 sayılı BK"nun 47. maddesi)6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kesinlikten reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.